Bir sorun, zaten onu var eden zihin düzeyi ile çözülemez. Bugün ekonomi hastadır ve kök sebebi; reformsuzluk ve ahlaksızlıktır. İktidarı da muhalefeti de sorunun cevabını bu kök sebepler dışında aradığından, biri diğerine alternatif oluşturamamakta, topluma her ikisi de çözüm sunamamaktadır.
Ekonomide çözüm var mı? Elbette var fakat bu çözümü doğru yerde aramalı. Piyasa “faiz artmalı” dedi arttırdık ama bad-el harab-ül Basra (Basra harap olduktan sonra) yaptık. Piyasa “Şimşek gelmeli” dedi getirdik ama “yandaşa dokunma, vergi çıkarma, zengini üzme” dedik, avara bıraktık.
Ancak tüm bunları yapmamıza rağmen enflasyonun düşeceğine dair umut üretemedik. Algıyı yönetmeye öylesine odaklandık ki iktidar yakınlarının kâr salgısını ıskaladık. Hal böyle olunca hiç kimsenin geleceğe dair beklentilerinde olumlu ayrışma yaşanmadı. Şimdi soruyoruz; sırada ne var?
Gece vakti bir sokak lambası altında endişeli duran adama sorarlar; “ne ararsın burada?” “Düşen anahtarımı arıyorum” der. Peki, anahtarını burada mı düşürdün? Adam, lambanın aydınlatmadığı tarafı işaret ederek; “orada düşürdüm. Ama orası karanlık bu yüzden ışığın altında arıyorum…”
Biz, kirli siyaset lambasının loş ışığında, hasta ekonomiye çare arıyoruz. Muhalefeti ve iktidarıyla… Anahtarı, reform lambasının aydınlatmadığı, zihin değişikliğinin olmadığı yerde arıyoruz.