Şöyle ki, son yıllarda özellikle demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü, yargı bağımsızlığı gibi alanlarda AB raporlarında Türkiye hakkında en çok kullanılan ifadelerden biri gerileme, geriye giriş anlamındaki “backsliding” fiili.
Bu raporları düzenli izleyenler açısından her seferinde başvurulan pratiklerden biri, barometreye bakar gibi, bu sözcüğün kaç kez kullanıldığını karşılaştırmalı bir şekilde incelemek oluyor. Geçen yıl 10 Ekim 2020 tarihinde “Türkiye-AB ilişkisinin dokusu değişiyor” başlığıyla yayımlanan 2020 AB raporuyla ilgili yazımı dün yeniden okurken şunu gördüm: Bu yazıda “backsliding” sözcüğünün tam 26 kez kullanıldığı tespitini yapmışım.
Peki bu yılki raporda kaç kez kullanılmış? Toplam 120 sayfa tutan raporda tam 33 kez tekrarlanmış. Buradaki artıştan yola çıkarak, değindiğimiz yerleşik geriye gidiş yönelişinin AB’nin gözünde daha da ağırlaşmakta olduğu sonucunu çıkarabiliriz, rapora hâkim olan ana bakışı anlatmak açısından.