Bundan tam 20 yıl önce, Türkiye yeni yıla ve yeni bir yüzyıla büyük bir coşku ve heyecan dalgasıyla adım atmıştı. Bunun nedeni, 1999 yılının sonuna doğru 11-12 Aralık tarihlerinde Helsinki’de toplanan Avrupa Birliği zirvesinde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye adaylığının nihayet kabul edilmiş olmasıydı.
Türkiye, 21’inci yüzyıla, geleceğini Avrupa Birliği’nde gören bir özgüven ve iyimserlik duygusuyla, büyük umutlarla ayak basmıştı. Demokrasi ve hukuk ideallerini vurgulayan ‘Kopenhag Kriterleri’nin ulusal hedef olarak kutsandığı günlerdi.
Bugüne gelelim. Tam 20 yıl sonra 2020 yılına girerken, 1999 sonunda Helsinki’de çekilmiş olan o fotoğraf bugün soluklaşmış bir arayışın, özlemin görüntüsüdür.
Gazetelerde ya da dijital medyada AB’ye tam üyelikten söz eden bir haber ya da yorum bulmak -istisnalar dışında- neredeyse imkânsızdır.