Geçmişte Türkiye’de siyasi mücadele içinde pek çok şeyin hedef alındığına tanık olunmuştur. Ama galiba ilk kez bazı okullar bir seçim kampanyasında açık bir hedef haline gelmiştir. Başbakan’ın kurduğu baskının aileleri nasıl bir sıkıntı ve -muhtemelen- çaresizlik duygusu içine ittiğini tahmin edebiliyorum. Ama benim üzüntüm daha çok çocuklarla ilgili. Örneğin Başbakan miting meydanlarında bu okullara yüklendikçe, ertesi gün çocukların sınıfta bu konuda kendi aralarında ne konuştuklarını merak ediyorum.
Erdoğan’ın bu söyleminin onların iç dünyasında yaratacağı sarsıntıyı, suçluluk duygusunu, gelecekleriyle ilgili belirsizlik ve kaygı halini tahmin edebilmek hiç de güç değil.
Bu okulların çoğunlukla başarılı oldukları biliniyor. Kuşkusuz, bu eğitim kurumlarını yaratmış olan cemaatin, siyasi kavgalara, büyük operasyonlara giriştiği zaman okulları da riske edeceğini, onları tehlikeli suların içinde itebileceğini hesaplaması gerekirdi.
Hal böyle de olsa, Başbakan’ın okulları cemaate karşı giriştiği mücadelede muharebe alanında yeni bir cephe olarak görmesinin onaylanacak hiçbir tarafı yoktur. Lütfen çocukları bu işin dışında tutalım.