Dünyada elektrikli otomobile geçişle birlikte Çinli markalar içten yanmalı motorlu araçlardaki tecrübe eksikliğinden kurtulmuş oldu. Avrupalı, Japon ve Amerikan üreticilerin marka değerleri ile elinde tuttukları tüketicilerse hızlı şekilde Çinli üreticilerin ürettikleri elektrikli modelleri almaya başladı. Bunun temel nedeni ise hiç şüphesiz Çin’de üretilen modellerin ülkenin gelişmiş sanayisi ve büyük nüfusu nedeniyle ortaya çıkan düşük maliyetleri.
Çinli markalar Avrupalı rakiplerinin neredeyse yarı fiyatına benzer niteliklerde elektrikli otomobiller üretebiliyor. Çin’de üretime geçmeyen markalar için zorlu süreç uzun zamandır devam ediyor. 2020’den bu yana Çin’den AB’ye elektrikli otomobil ithalatı keskin bir artış gösterirken blokta Çin’den yapılan ithalatın önemli ölçüde artmasının Avrupa’daki elektrikli otomobil üretimini rekabetçi bir dezavantaja sokacağından endişe ediliyor.
Pek çok ülke ise Çin’de üretilen modellerin ülkelerini istila ederek kendi markalarının batma tehlikesine karşı kararlar alıyor. Bu kararlar başlarda Çin’de üretilmeyen elektrikli modeller için teşvik iken artık durum değişmeye başladı.
Gelinen noktada Çin, ABD’nin 2022’de çıkardığı Enflasyonu Düşürme Yasası’ndaki iklim değişikliğiyle mücadele için yerli elektrikli araç üreticilerine yönelik sübvansiyonların rekabet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) şikâyette bulundu.
Çin Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yasayla yerli üreticiler sübvansiyonlarla desteklenirken Çin’den ve diğer DTÖ üyesi ülkelerden ithal ürünlerin piyasadan dışlanmasının haksız rekabet oluşturduğu belirtildi.