Başbakan’ın telefon konuşmaları erkler ayrılığı ilkesine kesinlikle uymuyor. Kendi demokrasi anlayışının bunu mümkün kıldığını düşünebilir ama evrensel demokrasi anlayışına göre yanlış. Bu çok net. Üzerinde tartışmak bile gereksiz olur. Sonuçta dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde başbakanlar iş takibi filan yapmaz. Öte yandan yine demokratik ülkelerde din adamları başbakanlarının telefon kayıtlarıyla bu kadar yakından ilgilenmez. Her iki taraf birbirini bu şekilde deşifre ettikçe hep birlikte kaybediyorlar. Cemaat Başbakan’a vurdukça kendisi güçlenmiyor. Erdoğan zayıflarken kendisi de zayıflıyor, itibar kaybediyor. Örneğin bundan sonra hangi siyasetçi Fethullah Gülen’e güvenip de elini sıkar. En fazla korkudan sıkar. Böylesine garip bir durum oluştu.
Bundan sonrası için şunu söyleyebiliriz: İki taraftan birisinin tamamen bitip tükenmesi mümkün gözükmüyor. Kuşkusuz barış her zaman mümkün. Çünkü savaş varsa barış da her zaman olur… Özetle hem Cemaat, hem hükümet, ama en önemlisi tüm Türkiye kaybediyor.