El Kaide, (IŞ)İD gibi yapılar, Müslümanların Batı’ya yönelik birikmiş öfke ve nefreti sayesinde kendilerine İslam dünyasında bir yer açabildiler. Fakat geçen süre zarfında bu tür yapıların aslında Batılı iktidar odaklarına değil İslam topluluklarına zarar verdikleri berraklık kazanıyor.
Ne var ki geçen süre zarfında iyice palazlandıkları ve kök saldıkları için bu tür yapıların tasfiyesi, köklerinin kazınması, hatta zayıflatılması bile çok güç, hatta imkânsız görünüyor. Diğer bir deyişle İslam dini ve Müslümanların, (IŞ)İD, El Kaide gibi çokuluslu/uluslarötesi şebekelerin elinde rehine olduğunu söyleyebiliriz.
İslam dünyası genelinden Türkiye özeline geçecek olursak, geçen yıl 17 Aralık günü alenileşen AKP-Gülen Cemaati, bir başka deyişle R.T. Erdoğan-F. Gülen savaşının da İslami camiadaki ilişkileri, mevcut yapılanmaları altüst etmiş ve bunun halen sürmekte olduğunu görüyoruz.
AKP-Cemaat savaşıyla birlikte İslami hareket kendi büyüsünü kendi elleriyle bozmuş oldu.
Şimdilik Erdoğan ve Gülen, kendi karizmalarıyla taraftarlarını/takipçilerini birlik ve beraberlik içinde tutuyor ve mevcut derin krizi örtüyor görünüyorlar, ancak bu iki aktörün etkilerini kaybetmeleriyle krizin daha da derinleşip görünür hal alacağı muhakkaktır.