Hatay’daki Rönesans Rezidans’ın tutuklanan müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, savcılık ifadesinde binanın neden yıkıldığını bilmediğini, Karadağ’a gitmek istemesinin depremle bir ilgisinin bulunmadığını iddia etti.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin geniş çaplı yıkıma uğrattığı şehirlerden biri Hatay. Tamamen çöken 250 dairelik Rönesans Rezidans şehirdeki yıkımın simgesi haline geldi.
Depremin ardından Karadağ’ın başkenti Podgorica’ya kaçmaya çalıştığı sırada İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınan ve bugün çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanan Coşkun’un ifadesi ortaya çıktı.
AA’nın haberine göre Rönesans Rezidans gibi çok bina inşa ettiğini söyleyen Coşkun, Antakya’da 75. Yıl Bulvarı üzerindeki bir binanın da kendileri tarafından yapıldığını, Rönesans dışındaki binalarında sıkıntılı bir durum olmadığı bilgisini aldığını savundu.
Coşkun, ifadesine şöyle devam etti:
“Rönesans Rezidans’ın neden yıkıldığını ben de bilmiyorum. Rönesans Rezidans’ın zemin etüdü yapılmış ve sağlam durumdaydı. Rönesans Rezidans ile ilgili aklıma gelen tek bir şey var; depremin dalga boyunun bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm depremlerden farklı olması diye düşünüyorum. Ayrıca deprem yeryüzüne çok yakın birkaç kilometrelik mesafede olduğu için de yıkım olmuş olabilir. 6 Şubat’ta art arda iki deprem yaşandı. İkinci deprem, merkez üssü Elbistan olan deprem daha şiddetli bir depremdi. Ben deprem uzmanı değilim bu söylediklerim tahmine dayalı değerlendirmelerimdir.”
İnşaat firması olarak Karadağ’da da inşaatları olduğunu öne süren Coşkun, buradaki yapıların tapularını vermeleri gerektiğini ve bu ülkeye gitmeyi daha önceden planladığını iddia etti.
Kaçmadığını savundu
Coşkun, kayınpederinin kalça kemiğini kırması nedeniyle bu ülkeye gidişinin geciktiğini savunarak, şunları dedi: “Her ne kadar Karadağ’a gidişim önceden planlanmış olsa da uçak biletini 8 Şubat günü aldım. Rönesans Rezidans isimli yapının depremden etkilenip yıkılmasıyla benim Karadağ ülkesine gidişim arasında herhangi bir ilişki yoktur. Ben kesinlikle soruşturmadan kaçmak için Karadağ ülkesine gitmeye çalışmadım. İşlerim dolayısıyla Karadağ ülkesine gidecektim. Biz plan, proje ve mevzuata uygun bir inşaat yaptık. Bu nedenle üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.”