Üsküdar Üniversitesi Rektörü Nevzat Tarhan, İstanbul Sözleşmesi’nin ensest ilişkinin önünü açacağını öne sürdü.
‘Rol kavramı belirsiz, insanlar cinsiyeti muz gibi anlıyor’
Tarhan TBMM Kadına Karşı Şiddetin Araştırılması Komisyonu’nda kadın-erkek kavramları üzerinden bir tartışma yürütüldüğü sırada söz alarak bağlamdan kopuk bir örnek verdi.
Komisyon tutanaklarına göre Tarhan önce kadın ve erkeğin eşit olmadığını savundu. Daha sonra da toplumda kadın ve erkek rolünün ayrı olduğunu, bunun da toplum tarafından öğretildiğini belirterek şöyle dedi: “Sözleşmede cinsiyetle ilgili tanım net değil. Nazan (Moroğlu) hocamız burada çok güzel bir şey söyledi, ‘Eşitlikçi olmayan güç ilişkisi’ dedi. Bu yazılsa İstanbul Sözleşmesi’ne toplumsal cinsiyeti tanımlamaya yeter. Bu yok. ‘Eşitlikçi olmayan güç ilişkisi’ dese… Burada bütün rol kavramını belirsiz bırakmış, belirsiz bıraktığı için herkes kendisi gibi anlıyor, muz gibi, insan ne yerse ona benzetiyor. Böyle bir cinsiyet rolü…”
Bunun üzerine CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer itiraz ederek sözleşmede kadın ve erkek ifadesinin olduğunu söyledi. Tarhan ise “Cinsiyet, ne kastettiği belli değil” yanıtını verdi.
Meclis tutanaklarına göre sonu ensest ilişkiye kadar uzanan tartışma şöyle:
Taşcıer: Kadın ve erkek ifadesi var sözleşmede. Nasıl cinsiyet tanımlanmıyor, ben bunu anlamadım.
Tarhan: Cinsiyet, ne kastettiği belli değil.
Taşcıer: Kadın ve erkek.
Tarhan: Ama ‘rol’ diye neyi kastediyor?
Taşcıer: Toplumun biçtiği rolleri. Yani çocuğun bakımı sadece kadının görevi olmaması lazım.
Tarhan: Toplumun biçtiği roller, tamam. Amerika’da toplumun biçtiği roller farklı, akışkan cinsiyet rolleri farklı. Mesela, akışkan cinsiyeti biz kabul edeceğimiz için…
Taşcıer: Ama bunlar evrensel kavramlar, kişiye göre olmaz ki.
Tarhan: Amerika’da şu anda açık evlilikler var. Kadın, erkek evli, ikisinin de sevgilisi var, bunu ‘açık evlilik’ diye onaylıyor. Biz de onaylayacaksak Meclis’imiz karar versin, açık evliliği yasallaştırsın.
Taşcıer: Kimse ilgilenmiyor.
Tarhan: Var işte. Ne münasebet! 2014’te –ben onu gazeteden kestim, sakladım ve sosyal medyada da paylaştım- Almanya’da bir mahkemeye bir şikâyet geliyor. Bir babanın kendi kızından dört çocuğu olmuş, kendi kızından. Bu, mahkemeye ‘suç’ diye intikal ediyor, mahkeme bakıyor, ikisinin de ruh sağlığı yerinde, 18 yaşından büyük kızın da, babanın da yerinde. ‘Bu suç mu, değil mi?’ diye bir etik komite belirliyorlar. Etik komite çoğunlukla ‘Bu suç değildir.’ diyor, ensesti yasallaştırıyor. Biz eğer öyle bir karar vereceksek, ensestin önünü açıyorsak, buyurun, isteyen yapsın bunu.
‘Kadın ve erkeğin beyinleri farklı’
Tarhan ayrıca kadın-erkeğin eşit olmadığı yönündeki ifadelerini de şöyle savundu: “Biyolojik olarak kadın ve erkek eşit demek matematiğe karşı çıkmak gibi. Yani matematiğe karşı çıkıyorsanız çıkabilirsiniz ama biyolojik olarak kadın beyni erkek beyninden farklı.”