Rapor hazırlayan Uluslararası Şeffaflık Derneği, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan şehir hastanelerinin normalden fazla maliyet çıkardığını, ihale koşullarının da hukuk devleti ilkelerine ve demokrasiye aykırı olduğunu belirtti.

Derneğin ‘Şehir Hastaneleri’ raporunda birçok projenin yaklaşık maliyeti paylaşılırken, KÖİ sözleşme tutarında Türkiye’nin dünyada dördüncü sırada bulunduğu, 135 milyar dolarlık sözleşme tutarının yüzde 84’ünün 2008 sonrasına ait olduğu belirtildi.
KÖİ kapsamında imzalanan sözleşmelerin özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadığını kaydedildi.
‘Yüzde 173 daha maliyetli yapıldı’
Şehir hastanelerinin ortaya çıkan maliyetinin, klasik kamu ihale yöntemlerine göre çok daha yüksek olduğu belirtilen raporda, buna örnek olarak Ankara’daki Bilkent Şehir Hastanesi klasik ihale yöntemlerine göre yüzde 173 daha maliyetli olmasını gösterdi.
Raporda ihaleyi alan şirketlere tekelleşme fırsatı verildiği ve şirketlerin batması durumunda bütün sağlık sisteminin çökebileceği belirtilirken, buna örnek olarak aynı modeli uygulayan ve maliyetlerin üç katına çıktığı Britanya gösteriliyor.
İki şirket yüzde 54’e sahip
Rapora göre sağlık sektörü KÖİ ihalelerinde, toplam yatak sayısının yüzde 28.95’ine sahip olan Rönesans Holding, altı hastanenin ihalesini kazanarak toplam yatırım tutarının yüzde 34.64’ünü elinde bulunduruyor.
İtalyan Astaldi Spa-Türkerler ortaklığı yatak sayısının yüzde 22.36’sını ve yatırım tutarının yüzde 19.25’ini elinde bulunduruyor.
Sadece iki şirket toplam yatak sayısının yüzde 51.31’ine sahipken toplam yatırım tutarının yüzde 53.89’unu elinde tutuyor.
Şehir hastanelerinin şehir merkezine uzaklığı ve taksi ücreti de çalışmada yer alırken, Bursa Şehir Hastanesi merkeze 60 dakika uzaklıkla ilk sırada. Buraya ulaşımda taksi ücreti ise 150 lira. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi de merkeze 60 dakika uzakta olurken, taksi parası 110 lira. Merkeze en yakın şehir hastanesi 10 dakikayla Yozgat Şehir Hastanesi.
Yeni hastanelere 80 milyar lira
Sağlık Bakanlığı’nın Ağustos 2019 verisine göre sözleşmesi imzalanan 20 şehir hastanesi bulunurken, 10 tanesi halen yapım aşamasında.
20 sağlık tesisinin yapılması için belirlenen yatırım tutarı 11 milyar 543 milyon 634 bin 45 dolar.
11.5 milyar dolarlık yatırım aracılığıyla 29 bin 265 adet yatak kapasiteli yeni hastane inşa edilmiş olacak.
Mayıs itibariyle İstanbul İkitelli, Adana, Isparta, Yozgat, Kayseri, Manisa,Elazığ, Mersin, Ankara Bilkent, Eskişehir ve Bursa olmak üzere toplam 11 şehir hastanesi hizmet verirken, bu yılın sonuna kadar da Ankara Etlik, Konya Karatay, Gaziantep, Tekirdağ, Kütahya, Kocaeli, İzmir Bayraklı şehir hastanelerinin hizmete açılması planlanıyor.
2021 yılı içinde fizik tedavi ve rehabilitasyon, psikiyatri ve yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastaneleri ve Şanlıurfa Sağlık Kampüsü’nün açılması hedefleniyor.
Sağlık Bakanlığı hastanelere görüntüleme, laboratuvar, sterlizasyon ve dezenfeksiyon ile rehabilitasyon gibi tıbbi destek hizmetleri sunarken, bu hizmetler için yüzde 70 doluluk garantisi verildi.
Kira ödemeleri bütçeden
6428 sayılı Kanun’a göre, şehir hastanelerinin kira ödemeleri şehir hastanelerinin döner sermayeleri tarafından karşılanması gerekirkne, 12 Kasım 2019 tarihli Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, KÖİ modeliyle yapılacak şehir hastanelerinin artık genel bütçeden karşılanarak yapılacağını berlirtmişti.
Derneğin raporuna gör, Cumhurbaşkanlığı 2020 programında KÖİ çerçevesinde tamamlanıp hizmete alınan şehir hastanelerinin cari giderlerini karşılamak üzere 4.8 milyar lira, bina kullanım ve zorunlu hizmetler içinse 5.7 milyar lira olmak üzere toplamda 10.5 milyar lira harcama yapılmasını planlandı.
Bütçenin beşte biri
Bu yıl şehir hastaneleri için tahsis edilen ödeneklerin toplamı 58.9 milyar liralık bakanlık bütçesinin neredeyse yüzde 20’sini oluştururken, ‘ticari sır’ olması nedeniyle sözleşme ve kira bedelleri kamuoyuyla paylaşılmıyor. Ancak Kalkınma Bakanlığı öngörülerine göre 10.6 milyar dolarlık sözleşme karşılığında 30.3 milyar dolar kira ödenecek.
Sağlık Bakanlığı Bütçe Giderlerinin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu’na göre, 2017 yılının son üç ayında 310 milyon 331 bin lira kira ve hizmet bedeli ödenirken, 2018’de bu rakam 2 milyar 200 milyon lira. 2019’da ödenen kira ve hizmet bedeli neredeyse üç kat artarak 5 milyar lirayı geçerken, 2020’nin ilk üç ayında bu tutar 1 milyar 465 milyon lira.
‘Kişi başı yatak sayısı artmıyor’
Rapora göre, OECD ülkelerinde 10 bin kişiye düşen yatak
sayısı ortalaması 49 olurken, Türkiye geneli ise 26. Bu sayının şehir
hastaneleri ile 30’un üzerine çıkarılması hedefleniyor.
Rapora göre, Yüksek Planlama Kurulu ‘yapılacak hastanedeki yatak sayısı kadar mevcut hastanelerden azaltılması ya da mevcut hastanelerin kapatılması kaydıyla’ şehir hastanelerinin açılmasına izin verdiği için herhangi bir kapasite artışı meydana gelmedi.
Etlik ve Bilkent Şehir Hastaneleri’nin toplam yatak sayısı 7 bin 370 yatak iken bu hastanelerin açılması nedeniyle Ankara’nın belirli bölgelerinde kapatılacak hastanelerde ise toplamda 6 bin 590 yatak bulunuyor.
‘Kriz öncesi görünümde’
Türkiye’de şehir hastanelerine verilen Hazine garantilerinin yarattığı borç
büyüklüğü, hastanelerin geliri lirayken ödemelerin dövizle yapılması ve uzun vadede kamu maliyesine vereceği zarar, KÖİ projelerini ve sağlık kamu hizmetinin dönüşüm modelini savunan IMF tarafından da dile getirilmiş, Türkiye’nin Portekiz’in kriz öncesi görünümünde olduğu belirtilmişti.
Avrupa Yatırım Bankası verilerine göre, KÖİ yatırımları klasik devlet ihale
yöntemlerine göre yüzde 24 daha pahalı olurken, bu yöntem için alınan krediler ise devlet borçlanmasına göre yüzde 83 daha pahalıdır.
Kocaeli Şehir Hastanesi ve İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi için yüzde 50 KDV indirimi ve yüzde 15 yatırıma katkı payı yapılırken, rapor göre yalnızca 2018 bütçesine ‘şehir hastaneleri’ kullanım ve değişken hizmet bedeli için konulan 2.6 milyar lira ile 150 yataklı tam teşekküllü 64 hastane yaptırılabiliyor.