BURAK KILIÇ
Yapılan her suçun ardına provokeyi yapıştırın. Bir şekilde sıyırırsınız.
“Vodafone Park’ta Van Persie oyunu gerdi.”
“Provoke oldum.”
“Kadıköy’de Tolga Zengin tribünlere döndü, tartıştı.”
“Provoke oldum.”
“O bayan da biraz açık giyinmiş”
“Provoke oldum.”
Bu kelimeyi dilimize kazandıranı alnından öpüyorum. Maazallah bu söz olmasa nasıl örterdik pisliğimizin üstünü. Devletin yıllarca tüm eylem ve gösterileri engelleme mazereti olan provakasyon, öyle ikna edici olmuş ki bir şeyin öncesinde veya sonrasında ne olsa konuyu tahrike bağlıyoruz. Kafa yarın beyler, sahaya atlayın, kadınları taciz edin! Yaptığınız yanlış olsaydı ceza alırdınız! Hiç sıkmayın kendinizi arkanızda babalar gibi devlet var. Siz yeter ki olay çıkartın.
Kim suçlu?
İki yıldır efendi görünüp alttan alta ortamı geren Aykut Kocaman ve Şenol Güneş suçlu. Yöneticiler suçlu. Futboldan çok hakemle ve taraftarlarla oynayan futbolcular suçlu. Volkan’ı, Oğuzhan’ı, Caner’i suçlu. Ama en çok her şartta masum (!) olan veli nimetimiz taraftar suçlu.
Devre dışı bırak 6222’yi. Zaten OHAL değil mi? Kafanıza göre adam tutuklayıp at koşturmuyor musunuz? Buyrun meydana. Yargıla TCK’dan. Ama hepsini. Yöneticiyi de oyuncuyu da taraftarı da hocaları da. Eğer gerçekten temizlik talep ediyorsak işte meydan işte devran.
Bu pislik, 30 tane adamı bir gece gözaltında tutup sabahına salmakla, ondan üç puan kesip buna hükmen vermekle temizlenmez. Top yekün olur. Emsali de var. Uzun uzadıya anlatacak bir şey yok. İngiltere bu konuda ne yaptıysa bir fazlasıyla yapacaksın. Tabi gündemin dağılmasını istemiyorsan.
Hangi alt kültür
Dün akşamdan beri, Şenol Güneş’in yarasıyla ilgili herkes cerrahi düzeyde analizlerini paylaştı. Spor yorumcuları Ortadoğu siyaseti uzmanı havasında, büyük resmi gören politik okumalara imza attı. Fener yine FETÖ dedi, Beşiktaş “Efendi”ymiş gibi davrandı. Tüm bunlar yaşanırken bir de tribün ve futbol üzerinden alt kültür okumaları yapıldı.
Yahu son olayın olduğu tribünün yarısından çoğu Bağdat Caddesi menşeili. Hangi alt kültür? Ne kültürü? Bu başlı başına holiganizm. Zengini fakiri yok bunun. Cezalandırılmadıkları için kendisine her şeyi reva gören bir toplumun büyük dilimi bu adamlar. Sistem bu adamları gündemi değiştirdiği için cezalandırmıyor. Camialar aynı pisliğin rengi olmalarına rağmen kendi kitlelerini etkilemek için fanatik açıklamalarla kendini savunuyor. Taraftar dediğin oluşum zaten futbolun ağası babası. Kendi evinde olursa masum, deplasmanda olursa mazlum. Herkesin keyfi yerinde açıkcası.
Nasıl çözülür?
Herkes enerjisini kendini haklı çıkarmaya ya da başkalarını suçlamaya vermekten vazgeçmeli. Adres çok net. Devlet ve Federasyon.
Spor Bakanı, İçişleri Bakanı ve Federasyon Başkanı bir araya gelip uzun vadeli çözümlenmesi gereken sorunları tespit edip, yapılacakları kamuoyuna açıklamalı. Ardından en kısa sürede fiiliyata geçirilmeli. Aması öncesi yok. Altı üstü kupadır, futboldur bu. Sırasını beklemeden Fenerbahçe’den uygulamaya başlanacak. Sonrasında da eksiksiz, kim yaparsa uygulanacak. Ha bunlar yapılmazsa…
Gerisi Erman Toroğulları, Ahmet Çakarlar, körler sağırlar birbirini ağırlar.