Türk Diyabet Cemiyeti Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva, diyabetlilere özel hazırlandığı belirtilen ‘mor baklava’ gibi tatlıların yağ, un ve şeker içerdiğini belirterek, diyabet hastalarını bu tür gıdaları tüketmemeleri konusunda uyardı.
Diyabet, insülin hormonunun eksikliği ya da etkisizliği sonucu ortaya çıkan ve kan şekeri yüksekliğiyle seyreden kronik bir hastalık. Kan şekeri kontrolünü sağlamak için beslenmelerine dikkat etmeleri gereken diyabet hastalarının, şekerli, şerbetli ve hamurlu tatlılardan uzak durması öneriliyor.
Özellikle bayramlarda ‘diyabet dostu’ diye nitelenen çeşitli tatlılar hazırlanıyor. Bu tatlılardan ‘mor baklava’nın ahududu, böğürtlen, karadut, mor havuç gibi kırmızı ve mor renkli sebze-meyvelerden elde edilen toz karışımla hazırlandığı, şerbetinde de meyve şurubu kullanıldığı belirtiliyor. Ancak yağ ve unun yanı sıra meyvedeki şekeri içerdiği için uzmanlar diyabet hastalarının tüketmesini uygun görmüyor.
AA’ya konuşan Siva, diyabetin dünyada 600 milyon, Türkiye’de neredeyse 10 milyona yakın insanda görüldüğünü, her iki diyabetliden birinin hastalığının farkında olmadan yaşamını sürdürdüğünü ve her beşinden birinin tanı aldığında bazı organ komplikasyonlarının ortaya çıktığını gördüklerini söyledi.
‘Şeker var’
Bayramlarda, “Hayır” demeyi ve az yemeyi bilmek gerektiğini ifade eden Siva, ‘mor baklava’ gibi tatlıları şöyle değerlendirdi: “İster rengi mor olsun, yani mor meyvelerden alınan meyve şekeriyle yapılsın, ister fruktozla yapılsın, içinde yağ ve un bulunur. Mor meyvelerin şekerinden yapılmış baklavada da şeker vardır. Bunu da diyabetli hastalara kısıtlamak ya da çok ölçülü vermek zorundayız. Karbonhidratlar şekere dönüşür, yani nişasta glukoza dönüşür.
Meyvelerden alınan şeker olduğu için sofra şekerine göre bir nebze daha iyi olabilir ama asla sınırsızca tüketilmemelidir. Hatta şeker hastaları tarafından hiç tüketilmemelidir. Çünkü kan şekeri kesinlikle yükselecektir. Lütfen, bu konuda hastalar çok dikkatli olsunlar.”
Şeker hastalarının mor meyveleri ‘ölçülü’ tüketmesinin, mor baklava tüketmelerinden daha iyi olduğunun altını çizen Siva, meyveden yapılan sütlü tatlıların, içinde nişasta veya un yerine daha yavaş emilen, yulaf gibi lifli karbonhidratlarla hazırlanan ürünlerin tüketilebileceğini söyledi.
Tatlı tüketiminde aşırıya kaçıldığında diyabet hastalarının kan şekerlerinin çok yükseleceğini ve aldıkları tedavinin ötesine geçen bir kontrolsüzlük olacağını belirten Siva, “Bunu bayram dönemlerinde diyabetlilerde hep yaşıyoruz. Bunu yaşamaya gerek yok. Ucundan tadına bakmak yeterlidir. Yerken ağzın içindeki o tat, yedikten sonra ortaya çıkacak komplikasyonlarla uğraşmaya değmez” ifadelerini kullandı.