Son bir aydır Marmara Denizi’nde daha da görünür hale gelen müsilaj (deniz yüzeyini salya kaplaması) denizin altını daha beter etkilemiş. On Yedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajı görmek için dalış yaptı. Birçok mercan ve balığın öldüğü derinlikte müsilajın her yeri kapladığı görüldü.
‘Marmara’nın pandemisi’ olarak da adlandırılan müsilaj Bandırma ve Erdek körfezlerinde denizi adeta esir aldı. Prof. Dr. Mustafa Sarı binlerce balığın ve mercanların öldüğü Erdek Körfezi’nin altını görebilmek için dalış yaptı.
Sosyal medya hesabından dalış sırasında aldığı görüntüyü paylaşan Sarı, “Kıyıdan 18 m’ye kadar indim. Müsilaj oluşumu devam ediyor ne yazık ki. Denizin dibi müsilaj örtüsüyle kaplanmış durumda. Fotoğrafı büyütüp bakın lütfen!” diye yazdı.
‘Yeni atık politikasına ihtiyacımız var’
Dalıştan sonra İHA’ya konuşan Prof. Dr. Sarı bir an önce çözüm için adımlar atılması gerektiğini belirterek, “Beklemeye gerek yok, bu kendi kendine geçmeyecek. Biz yaptık, atıklarımız yüzünden oldu. Yeni bir atık yönetim politikasına ihtiyacımız var” dedi.
’40 yıllık ortalamadan daha fazla’
Prof. Sarı müsilajın ortaya çıkmasında üç önemli faktörün tetikleyici rol oynadığını şöyle anlattı: “Bir tanesi Marmara Denizi’ndeki ortalama sıcaklık. Bu sene Marmara Denizi’ndeki ortalama sıcaklık son 40 yıllık ortalama sıcaklıktan daha yüksek. Marmara Denizi soğuyamadı. Marmara Denizi yapısı gereği iklim şartlarındaki bu değişikliklere bağlı olarak daha durağan bir yapı arz etmeye başladı. Yani denizdeki sirkülasyonlar az. Buna bağlı olarak bizim yıllardır yanlış uyguladığımız atık yönetimi politikası Marmara Denizi’nin yükünü arttırdı. 25 milyon insan yaşıyor Marmara Denizi’nin çevresinde. Türkiye’nin sanayisinin, endüstrisinin yarısı Marmara Denizi’nin çevresinde. Bunların atıkları doğrudan ya da dolaylı şekilde Marmara Denizi’ne gidiyor. Azot fosforik yükü arttı. Bu üç faktör bir araya geldiğinde de biz deniz salyasını denizlerimizde görmeye başladık.”
Çevre mühendisi profesör Mustafa Öztürk de Marmara Denizi’nin “Ben ölüyorum, kirlendim, obez oldum” diye uyarı verdiğini belirtmişti.