Adalet Bakanı’nın, kaç gazetecinin tutuklu olduğunun sorulduğu soru önergesine verdiği yanıt çok aydınlatıcı. Bakanlık kaç gazetecinin tutuklu olduğunu bilmediğini açıkladı. Kısaca Sarı Basın Kartı olan sadece üç kişi var, gerisini vallahi bilemiyoruz demekle yetinildi.
Gazetecilik örgütleri ise 146 gazetecinin tutuklu olduğunu belirtiyor. Böylece dünya rekorunu elimizde bulunduruyoruz. Dünya devleti hedefi bir yerden tutturulmuş. Cumhuriyet’in tutuklu gazeteci ve yöneticilerinin fotoğrafları her gün gazetenin ilk sayfasında. Neredeyse bir aydır içerideler. Bilmem Adalet Bakanı kaçını gazeteci sayıyor.
Anayasa Mahkemesi’nin kendi içtihadını görmezden gelerek OHAL KHK’lerini denetlememe kararını almasıyla birlikte bir hukuk boşluğunda yaşıyoruz. Varlık nedeni anayasayı ve hukuk devletini korumak olan mahkeme kendi varlığını reddedeli beri, hukuki güvenlik ilkesi ve hukuki öngörülebilirlik ortadan kalkmış durumda.
Hukuki ve siyasi denetim mekanizmaları felç. Bunun istikrarsızlıkla sonuçlanması ise eşyanın tabiatı gereği. İçinde bulunduğumuz ekonomik bunalımda yaratılan hukuk boşluğunun getirdiği istikrarsızlığın büyük payı var.