“Herkesin kullandığı cümleleri telaffuz etmekten kaçının. Herkesin söylediği cümleleri söylemek için bile olsa, kendi konuşma tarzınızı yaratın.Kendinizi internetten uzak tutmak için çaba gösterin. Kitap okuyun.” (*)
Yukarıdaki cümlede sizi rahatsız eden bir sözcük var mı? Beni “telaffuz” sözcüğü rahatsız ediyor. Bu Arapça sözcüğün dilimizdeki anlamı “söyleyiş” ve “söyleniş”. “Telaffuz etmek” ise “söylemek” anlamına geliyor. İşin tuhafı: Cümlenin, “Dilinize özen gösterin” başlıklı bölümün sunum cümlesi olması.
Türkçenin son yozlaşması, Yeni Osmanlıcıların, AKP’nin ağzından toplumun belli bir kesiminin ağzına bulaştı. Can ve Telos yayınevlerinde editörlük, yayın yönetmenliği yaptığım sırada önüme gelseydi, üzerini kırmızı kalemle çizip yerine “söylemekten” yazardım. Editörün yetkisi, sorumluluğu ve görevidir.
Türkiye’de editörlük mesleğinin kurucusu sayılabilirim. Bu yetkiyle konuşuyorum: Yazarda, çevirmende Türkçe dil bilinci yoksa kitabı yayımlamayacaksın! Benimle çalışan yazarlar ve çevirmenler bunu çok iyi bilir.