TÜSİAD başkanı Orhan Turan Yüksek istişare toplantısında konuşurken, nesnel bir değerlendirme yaparak İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği konusunda diplomasi yolunu önererek şu açıklamayı yapıyordu: “Terörden çok çekmiş, acılar yaşamış bir toplumun hassasiyetlerine dost ve müttefik ülkelerin daha fazla dikkat etmesini istemek elbette Türkiye’nin hakkıdır. Ancak, en haklı olduğumuz konularda bile çıkarlarımızı korurken tercih ettiğimiz yöntem amaca varmamızı kolaylaştıracak şekilde formüle edilmelidir.”
Turan’ın açıklamaları için “Doğru söze ne denir?” diye düşünürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yararlanması gereken uyarı ve önerileri, ”Ey TÜSİAD başkanı” diye başlayan, ”Sen daha çıraksın” diye devam eden bir şekilde değerlendirmesini en hafif deyimle yadırgadım.
Çünkü benim gibi herkes, “Barika-i hakikatin müsademe-i efkardan doğduğunu” tarihi bir gerçek olarak bilir. Fikri açıklamaların önemine dayalı olarak doğru yolun bulunacağına inanır…