MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Uğur Ülker’in göğsünde tam yedi yıldır bağışlanan kalp atıyor. Yeni kalbiyle yarım kalan hayallerini birer birer hayata geçiren Ülker, sonunda aşkı da buldu. Organ nakilleriyle ilgili bir toplantıda tanıştığı, organ koordinatörü Selda Güleç’le hayatını birleştirdi: “Kalbim bana bir hediye getirdi.”

Uğur Ülker’i beş yıl önce tanıdım. 2.5 yıl önce nakil olmuş, her fırsatta organ bağışının önemini, bekleyenlerin sıkıntılarını anlatıyor, “Organ bağışı yapın” diye çırpınıyordu.
Onun yaşadıkları, bağışlanan organların hastaların yaşamını nasıl değiştirdiğinin en iyi örneklerinden.
Ülker kalp yetersizliği nedeniyle ölüme çok yaklaşmış, umudunu hiç kaybetmemişti. Bir yıl boyunca hastane odasından dahi çıkamayan Ülker’e sadece adını (adaşı) bildiği bir gencin bağışlanan kalbi nakledilmişti.
Ülker artık kendisinden, “Ben yeni kalbi olan 2.5 yaşındaki bir erkek çocuğum” diye söz ediyordu. Ölümün kıyısından döndüğünün farkındaydı. Hayatın, kalbinin kıymetini biliyordu.
Artık hayal kuruyordu. Dört gözle organ bulunmasını bekleyen başka hastaların da bu şansı yakalaması için çabalıyordu.
Gribal enfeksiyon kalbini tuttu

Peki nakle giden süreci nasıl yaşamıştı?
Ülker 20 yaşında sağlıklı bir gençken bir anda nefes darlığı başladı. Uyuyamıyor, merdiven çıkamıyor, yokuşta yoruluyordu. Sonra bunlara kusmalar da eklendi.
Arkası kesilmeyen hastane ziyaretlerinin ardından 2006’da kalp büyümesi tanısı kondu. Geçirdiği bir gribal enfeksiyon kalbini de tutmuştu.
Dershanede çalışıyordu, işe gidememeye başladı. Yaklaşık sekiz yıl boyunca bir yandan destek tedavileri uygulanırken diğer yandan kalp bekleme listesine alındı. İlaçlar, anjiyolar, yoğun bakımlarda geçen yıllardan sonra hastalığı iyice ilerledi. Artık ayın neredeyse yarısında acile kaldırılıyordu.
2014 sonunda, acil kalp sırasındaydı. Zamanı azalmıştı.
İki-üç yastıkla yatabiliyordu. Ayakkabılarını büyük numara, bağcıksız alıyordu çünkü ayakları hep şişti. Yokuş, merdiven çıkmak neredeyse olanaksızdı. İştahsızlık haf safhadaydı.
Tek kurtuluşu nakildi
Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp Ve Damar Cerrahisi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’ne yatırılan Ülker, hastanenin dördüncü katındaki 409 nolu odasında tam 11 ay, camından dışarıyı seyrederek gece-gündüz sabırla kalp bekledi.
Kalbi çok büyümüştü. Ne yapay kalp ne de başka bir destek sistemi için uygundu. Tek kurtuluşu nakildi.
Ülker tüm bu zorlu süreçlerde umudunu asla yitirmedi. Bağışlanacak bir kalple hayata döneceğini biliyordu ve dikkatliydi: “Dört duvardan dışarı çıkamıyordum çünkü bir enfeksiyon bulaşırsa kalp bulunsa da nakil yapılamazdı.”
Hastane günlerinde, kendisi gibi kalp bekleyen üç yetişkin, beş de çocuk arkadaşını kaybetti. Kalp çıkan hastalarla birlikte sevindi, “Bana da çıkacak” diyerek her seferinde umudunu yeşertti. Bir yandan zaman akıyor, kalp yetersizliğinden akciğeri de zarar görmeye başlamıştı…
Nihayet 29 Nisan 2015 günü akşam 6’da dört gözle beklediği haberi aldı.
Yarım kalan işleri tamamladı
“Anne” diye hitap ettiği kalp ve damar cerrahı Prof. Dr. Serap Aykut Aka ve ekibi Ülker’i nakil ameliyatına aldığında gece yarısıydı. Aynı günün sabahı 07:00’de, yoğun bakımda uyandırıldı. Müjdeyi başındaki cerrahlar verdi: Ameliyat çok iyi geçmişti, yeni kalbi gayet güzel çalışıyordu.
Ülker o anı çok iyi hatırlıyor: “O sabah o kadar iyi hissediyordum ki aynı gün yataktan çıkabilirdim. Vericime her fırsatta dua, Mevlit okutuyorum.”

İlk görüşmemizin üzerinden beş yıl sonra tekrar Ülker’le bir araya geldik. Bu kadar yıl içinde, boş durmamıştı. Hayatında yarım kalan işlerini bitiriyordu.
İlk işi liseden mezun olmaktı. Sonra iletişim fakültesi, arkasından büro yönetimi bölümünden diploma almıştı. Altı yıldır bir otomotiv firmasının insan kaynakları departmanında çalışıyor.
“Kalp artık iyice yerleşti, benle bir oldu. Tamamen eşleşti vücudumla. Hayatım daha da normalleşti” diyen Ülker, rutin kontrollerini ihmal etmiyor. Sağlıklı yaşamaya gayret ediyor.

Aşk bir mucize!
Ülker’in hayatındaki en büyük değişiklik aşk! Aşkı da kalp nakli sayesinde buldu.
Organ bağışları ve nakilleriyle ilgili düzenlenen bir organizasyonda konuşmacıydı. Bu organizasyonda organ koordinatörü Selda Güleç’le tanıştı. Arkadaşlıkları aşka dönüştü. Geçen yaz da hayatlarını birleştirdiler: “İlk mucizeyi kalp nakliyle yaşadım. Kalp bana ikinci mucizem aşkımı, eşimi getirdi. Aşkı da yeni kalbimle yaşadım. Nakil olmasaydım, yollarımız kesişmeyecekti. Çok mutluyum. Bana çok iyi geldi. Son iki yılım çok daha mutlu geçti.”
Ülker hem kendi deyimiyle organ bağışı elçiliği yapıyor hem de kalp bekleyen hastaları ziyaret ederek moral ve umut aşılıyor: “Çocuklar bekliyor, yetişkinler bekliyor. Her gün sayıları azalıyor, çünkü beklerken ölüyorlar. Kendimi nakil bekleyenlere karşı sorumlu hissediyorum. Beni görünce önce inanmıyorlar. Sonra onlara da organ bulunabileceğini, herkes gibi yaşayabileceklerini düşünüyorlar. Organ bağışı ne kadar anlatılsa azdır. Organlarını bağışlayanlar sadece kart taşımakla yetinmesin. Ailesine vasiyet de etsin.”

700’den fazla hasta kalp bekliyor
Sağlık Bakanlığı Kan, Organ ve Doku Nakli Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de 2022’nin başından bu yana 4 bin 322 organ nakli yapıldı. Bunların 2 bin 985’i böbrek nakli. 1307 karaciğer, 20 kalp, dokuz akciğer ve bir de ince bağırsak nakledildi.
Organ bekleme listesinde yaklaşık 20 bin hasta var. Bunların 17 bin 594’ü böbrek, 1167’si karaciğer, 704’ü kalp, 253’ü pankreas, 21’i ise akciğer nakli için sırada.
Organ bağış kartı taşıyan yaklaşık 60 bin kişi var.