Akıl almayacak kadar saçma bir olayla karşılaşırsanız ya ‘sözün bittiği‘ yerde hissedersiniz kendinizi veya “Tuz koktu” dersiniz.
Türkiye kaç gündür, bunu yaşıyor.
Bilindiği gibi Can Atalay meselesinden söz ediyorum.
Anayasanın açık hükümlerini hiçe sayan bir yüksek mahkeme (bir Yargıtay) söz konusu.
Üstelik sadece hiçe saymıyor. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) savaş açmışçasına saldırıyor. Onu, -ortada hiçbir sebep veya iddia yokken- “Cumhurbaşkanını bile gayri meşru ilan edebilecek” bir organ gibi tanımlıyor. Böylece anayasal sistemin en yüksek yargı makamını cumhurbaşkanına jurnal ediyor.
Anayasamızda bir ‘hukuk devleti‘ olduğumuz yazılı değil mi?
Bu kafaların ‘adalet (?) dağıttığı’ bir ülkenin devleti olsa olsa bir ‘çadır devleti’ olarak anılmaya layık olur.
Daha önce de yazdık:
Bu yaşadığımız AYM’nin başını yemek için kurulmuş bir tuzaktır. Yoksa kurulalı beri geçen 63 yıl boyunca Yargıtay dahil hiçbir yüksek mahkemenin yetkilerini tartışmadığı AYM’ye bunca yıldan sonra durup dururken -üstelik incir çekirdeğini doldurmayan gerekçelerle- itiraz -daha doğrusu isyan- etmenin başka bir açıklaması olamaz.