New York Times’ın adliye muhabiri, ABD’deki kefalet sisteminin adaletsizliğine işaret edip daha önceki vakaları aktararak İranlı işadamı Rıza Sarraf’ın da servetinin gücüyle tutuksuz yargılanabileceğine dikkat çekti.
17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf, ‘kara para aklama’ ve ‘dolandırıcılık’ suçlamasıyla tutuklandıktan sonra 10 milyon dolar nakit garantili 50 milyon dolarlık kefalet teklifinde bulunmuştu. Ancak Sarraf’ı hapse attıran New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara teklifi reddetmiş, gerekçe olarak da Sarraf’ın ‘servet ve gücünü kullanarak Türkiye’de hapisten çıkmayı başardığı’, ABD’de hüküm giymesi durumundaysa onlarca yıl hapis yatabileceği ve bu yüzden kaçma riski olduğunu göstermişti.
Bharara son olarak da Sarraf’ın hala daha mahkemeyi yanıltmaya ve devasa servetini gizlemeye çalıştığını savunmuştu.
Çinli milyarder örneğini Sarraf da kullanmıştı
Sarraf’ın kefalet başvurusunda da dile getirilen Ng Lap Seng’in davasını anımsatan New York Times muhabiri Benjamin Weiser, Çinli milyarder işadamının 20 milyonu hemen verilmek üzere 50 milyon dolar kefaletle şehrin ortasında bir apartmanda GPS gözetimi altında yaşadığını yazdı. Seng’in servetinin 1,8 milyar dolar olduğu söyleniyordu, özel uçağı ve üç farklı ülke pasaportu vardı. Savcılık, Seng’in ABD’de herhangi bir yakını ve kalmak için bir nedeni bulunmadığını vurgulayarak, 20 milyon dolarlık kefaletin kendisi için bir hiç olduğunu savunmuştu. Ancak hakim, 50 milyon dolar kefaleti kabul etmişti.
“New York’ta binlerce tutuklu, en mütevazı kefalet bedellerini bile ödeyemedikleri için hapislerde çürüyor. Haliyle avukatlar, bazı tutukluların sahip oldukları finansal gücün yardımıyla hapishanede kalmamalarının açıkça haksız olduğunu savunuyor” diye yazan Weiser, 2009 yılında Marc S. Dreier adlı nüfuzlu bir avukatın da ailesinin ödediği 10 milyon dolar kefalet karşılığı yargılandığı süre boyunca şehrin doğu yakasında bir dairede kaldığını hatırlattı. Weiser’in aktardığına göre kararı veren hakim, Dreier için yapılan uygulamanın, yoksul insanların asla elde edemeyeceği bir fırsat yaratmak anlamına geleceğinden duyduğu endişeyi dile getirmişti. Hakim zenginleri kollayan birçok kefalet örneği olduğunu söyleyerek, “Bu bizim sistemimizdeki ciddi bir sakatlık” demişti.
Dreier daha sonra 20 yıl hapis cezası almıştı.
Son örneğin de Sarraf oldunu söyleyen Weiser, ABD’nin İran’a yaptırımlarını ihlal etmekle suçlanan, ancak suçlamaları reddeden işadamının davasının, Türkiye’de de dikkatle izlendiğini kaydederek 17 Aralık yolsuzluk skandalına değindi.