Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Savunma sanayiinde destan yazıyoruz. Türkiye, SİHA ve insansız hava aracında (İHA) dünyanın en büyük üreticisi oldu. Terörün kökü kazındı, PKK girdiği mağara deliklerinden kafasını çıkaramıyor. Bölgenin en güçlü ülkesi olduk.
Dünya nükleer savaşa sürüklenirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya Başkanı Putin’le görüştü. NATO Genel Sekreteri Rutte kendisinden ara bulucu olmasını istedi… Böyle bir ülke ekonomisinde döviz, enflasyon, faiz yüksek kalır mı? Türkiye dış borçlarını rahatlıkla döndürüyor. Bugüne kadar kamu, bankalar, özel sektör dış borç taksitlerini, faizlerini ödemekte hiç gecikmedi. Uluslararası kredi kuruluşları Türk bankalarını öve öve bitiremiyor. İsteyen istediği malı ithal ediyor. Piyasada kıtlığı olan ithal malı yok. Döviz bulamadığı, ithalat yapamadığı için üretimini durduran işletmeye rastlanmadı. Maliyet yükseldi ama, Hazine, bankalar, reel sektör kolayca dış kredi kullanmaya devam ediyor. Çıkarılan borçlanma tahvilleri kapışılıyor. İsteyen serbest piyasadan, istediği kadar döviz satın alıyor. İsterse işinde kullanıyor. İsterse bankada döviz hesabına ekliyor. İsterse cebinde taşıyor.