Her türlü haksızlığın, hukuksuzluğun avukatı oldu. Yolsuzluk dosyalarının üzerini örttü. Masum insanlara yönelik iftiralara gönüllü elçilik yaptı. Cadı avında, Tayyip Erdoğan’ın temsilciliğine soyundu. Başbakanlık yetkilerini kullanmayıp, AKSaray’a biat etmeyi tercih etti. Böylece, haysiyet ve şahsiyetini hiçe sayan iradeye boyun eğdi. Kısacası koltuğunu dolduramadı…
Barış masası devrilirken, sustunuz. AKSaray’ın isteği doğrultusunda Cadı avının baş mimarlarından biri haline geldiniz. Ama, gene de Erdoğan’a yaranamadınız. Son olarak, teşkilat atamalarında da yetkiniz tırpanlandı.
Hem siyasette başarısız oldunuz; çünkü, yetkilerinizi Cumhurbaşkanı’na teslim ettiniz; hem de dosyanızı tutan melekleri hüsrana uğrattınız. Hesap gününü düşünen biri, iftiraya ve adaletsizliğe alet olur mu?