Merkez Bankası (MB) politika faizini beklentilere paralel yüzde 14 seviyesinde sabit bıraktı. İktidarın faiz söylemlerine karşılık MB, yedi toplantıdır faizleri sabit tutuyor.
Faizleri sabit bırakma kararı, bölgesel riskler, artan enerji maliyetleri, dövizdeki yükseliş ve haziranda son 24 yılın yeni zirvesi olan yüzde 78,6’ya dayanan enflasyona rağmen geldi.
Önceki iki PPK metninde neredeyse aynı olan sonuç metninden farklı olarak resesyon beklentisi ilk defa dillendirildi.
Metinde ‘dünya barışı’ beklentisi tekrar dillendirildi: ”Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir.”
MB, kur krizini tetikleyen eylül ile aralık ayları arasındaki 500 baz puanlık faiz indiriminin ardından ocak itibariyle bu sürece son vermişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip aralıkta Erdoğan, ekonomiyi yine ‘Nas’a bağlayarak ”Bu can bu tende oldukça iddia ile söylüyorum: Faiz sebeptir enflasyon neticedir” demişti. Ancak o tarihten bu yana Merkez Bankası yedi kez ‘pas’ geçti ve ‘nas’ unutuldu.
Türk Lirası, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminde sık sık değişikliğe gidilmesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz isteği ve yeni ekonomik plana yönelik endişeler sebebiyle geçen yıl yüzde 45’ten fazla değer kaybetmişti.