Türkiye kendi gerçeklerini, meselelerini, çözümsüz dertlerini, başarılarını veya başarı olarak takdim ettiklerini kendi fanusunda konuşmaya alışmıştır. Seviniyor veya üzülüyor ama neye göre, kime göre belli değildir.
Milli gelir artıp azalırken, ormanlar yanarken, diplomaside adımlar atılırken veya herhangi bir şey üretirken aynı branşlarda dünyanın nerede olduğu bilgisine müracaat etmek şarttır. Bilhassa, herkese nizamat verme iddiasına sahip olanların buna ihtiyacı vardır.
Kişi başı gelir şu kadar yılda şu kadar arttı da başka ülkelerin geliri ne kadar arttı? Veya dış politikadaki parıltılı görünen hamlenin küresel denklemde fayda maliyet analizinden hangi sonuç çıkmaktadır? Yahut altyapı yatırımlarıyla övünürken başkalarının altyapı hamleleriyle kıyastan nasıl bir tablo çıktığı bilgisi de tartışmalara dahil edilmelidir.
Elbette fayda maliyet analizi de…
Mustafa Karaalioğlu’nun yazısı