Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Büyük banknot basılmaması yalnızca teknik detay değil, bir strateji… Nakit dolaşımdan kalksın ki, toplum “takip edilebilir” hale gelsin.
Düşünün, bugün piyasada ortalama 30 bin TL’lik ürün almak isteseniz, cebinizde 150 tane 200 TL’lik banknot taşımak zorundasınız. ATM’lerden çekmek için limit yetmez. Şubeye gidip gişeden nakit mi çekeceksiniz? Sonra da o kadar parayı cebe doldurmaya çalışma…
Tabii ki işin sonu, kartla tek hamlede ödeme yapmak. Amaç nakit kullanımı adım adım zorlaştırmak.
Nitekim dijital ödemeler ise her adımda gözetim altında kalmak anlamına geliyor. Artık nakit taşımak neredeyse imkansız hale getiriliyor. 200 TL’nin alım gücü düştükçe nakit alışverişin pratikliği de kayboluyor.
Ülkenin geldiği noktada her harcamada iz bırak, vergilendirilsin, kayıtta kalsın, peşine düşülsün prensibi geçerli. Ne şekilde ne aldık, nerede harcadık, her şey kayıt altında…
Dijital dünya büyüdükçe hayatımız küçülüyor. Büyük banknotu basmamak bir tercih değil, yeni bir düzene geçişin ayak sesleri…
Yine de 500 lira ve 1.000 liralık banknotlar acilen basılmalı… Bu durum resmen işkence gibi… Millet dolar ve Euro ile alışveriş yapmaya başlayacak, göreceksiniz dibi!