Böyle bir ideolojik yapılanması olan AKP hareketi iktidarını sağlam görünen kazıklara bağlamayı başardı. ‘Görünen’ diyorum, çünkü bence aynı zamanda kendi iç çelişkilerini de büyütüyor ve toplumsal prestijini kaybetme sürecine girdiğinin sinyalleri de ‘görünme’ye başladı.
Öte yandan, yargıyı kendine bağlamak benzeri önemli siyasî zaferleri var. Bunlar, her durumda OHAL’e başvurarak asıl hedeflere yükleneceğini gösteriyor. ‘Asıl hedefler’, yani o genel İslâmi ideolojinin gerekleri. Bir süreden beri zaten bu yola girmiş durumdayız.
Hayatın her alanında ‘made in AKP’ bir İslâmi kültür toplumun tamamının kültürü olmak üzere dayatılıyor. Bir zamanların ‘hoş görü’ söylemi rafa kalktı sayılır. İslâm’ın egemen olduğu ve başka herkesin ‘ikinci sınıf’ insanlar olarak Müslümanların ‘zimmetine’ verildiği ideal duruma ulaşmak üzere gerekli adımlar atıyoruz.
Bir yandan OHAL ve her yandan bu ‘kültürel huruc’ hareketi. Yani gün geçtikçe ‘topyekûn’ bir dönüştürme kampanyasının yeni temelleri atılıyor.