Osmanlıca gündemi, Osmanlıca gündemi değil; bir kutuplaştırma çabasından ibaret. Arkaik ilerici-gerici muhabbetini canlandırmaktan başka bir anlamı yok. Osmanlıca, Arap alfabesini bilmek değildir. Bugün Türkiye’de muhtemelen, nüfusa oran itibarıyla 1928 yılındakinden daha fazla Arap alfabesi bilen insan vardır. 19. yüzyıl boyunca Osmanlı toplumunda okuma yazma oranı yüzde 2 civarında idi. Aynı dönemde İngiltere’de bu oran erkekler için yüzde 60, kadınlar için yüzde 40 civarındaydı. Demek ki Osmanlı toplumu da Osmanlıca bilmiyordu.
Öbür taraftan üniversitelerde Tarih, Edebiyat, Sanat Tarihi gibi bölümlerde uzun süre Osmanlıca dersi alan gençler de Osmanlıcayı öğrenemiyorlarken orta mektepte nasıl öğrenecekler? Bugün Osmanlıcayı, ancak arûz vezni ile şiir yazmakta ısrar etmek cinsinden bir tartışmaya konu edebilirsiniz. Osmanlıca öğrenmek özendirilmeli ve bir sevda işi olmalı. Bugün karşımıza çıkan tez, 1928 yılında harf devrimi yapanlarla aynı mantığa sahip: Devlet karar verir ve kültürü değiştirir. Osmanlı’nın hatırasına ve kültürüne hizmet etmek isteyen, Osmanlıcayı mektep sıralarından, karne notundan ve sınıfta disiplin sağlamaya çalışan öğretmenlerden uzak tutmalı.