Çünkü AB ilişkilerinde olası 3 yıl var.
Ya tam üyelik sürecine dönülecek veya terk edilecek.
Ancak AB bu konuda radikal bir karar alamıyor, top çeviriyor.
Koparttığı anda jeopolitik öneme sahip Türkiye’nin nereye gideceğini öngöremiyor.
Türkiye de “Madem AB’ye üye almayacaklar, o zaman bunca yaptığım zahmete değer mi?” bakışıyla süreci sorguluyor.
Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sırasında AB ile yaşadığı kırılmayı unutamıyor; güveni kırılmış tutum sergiliyor.
Ankara da AB’nin top çevirmesinden memnun kendini geriye çekmiş bekliyor.
Ancak bunun olası bir kırılma, çatışma alanına dönüşmemesi için de her iki kesim temkinliliği elden bırakmıyor.