Gezi Parkı eylemleri sırasında polisin attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesiyle yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın soruşturmasıyla ilgili haberler nedeniyle ‘terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek‘ suçlamasıyla dava açılan gazeteciler Canan Coşkun, Can Uğur ve Ali Açar beraat etti. Mahkeme, eylemin yasada suç olarak tanımlanmadığını kaydetti.

İstanbul 34’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya muhabirimiz Coşkun ve diğer gazetecilerin avukatları katıldı. Duruşmayı gazeteciler ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da izledi. Duruşmada mütalaaya karşı diyecekleri sorulan Coşkun, söz konusu haberde avukatların açıklamalarına ve başsavcılığın açıklamasına yer verdiklerini söyleyerek şunları söyledi:
“Berkin’in vurulmasından itibaren faiiler hakkında yürütülen soruşturmanın her aşamasını haberleştirdim. Bu haber de bahsettiğim fikri takibin bir parçasıdır. Avukatlar basın açıklamasında Berkin’i vuran polisin ismini açıklamıştı. Ben de bu polisin soruşturma aşamasında dosyaya giren fotoğrafını ve ifadesini buldum. Fotoğrafını buzlayarak, ismini de kodlayarak kullandık. Yani haberde polisin yer almasının tek sebebi dosyada şüpheli olarak yer almasıydı. Kastım yalnızca haber yapmaktı, iddianamede ve esas hakkındaki mütalaada öne sürüldüğü gibi herhangi bir kamu görevlisini terör örgütlerine hedef göstermek gibi bir amacım yoktu, olamaz da. Çünkü haberde polisin kimliğini açığa çıkaracak hiçbir unsur yoktu. Herhangi bir suç işlemedim. Bu nedenle hakkımda beraat kararı vermenizi talep ediyorum.“
‘1000 gün gelişme olmadı’
Yalçın’ın sözlerinden sonra Açar’ın avukatı Damla Çaltepe, müvekkilinin vekaletini yeni aldığını, bu nedenle savunma için süre istediğini söyledi. Avukat Can Uğur’un avukatı Tolgay Güvercin de müvekkilinin haberindeki hangi ifadeleri nedeniyle polis memurunu terör örgütlerine hedef gösterdiğini sordu ve iddianame ile mütalaada da bu bilgiye yer verilmediğini kaydetti.
Heyet, avukat Çaltepe’nin talebini reddederek dosyayı karara bağlayacağını duyurdu. Kısa bir aradan sonra kararını açıklayan heyet, yüklenen suçun Ceza Muhakemesi Kanunu’nda suç olmaması sebebiyle üç gazetecinin ayrı ayrı beraatına karar verdi.
Ne olmuştu?
Berkin Elvan soruşturmasıyla ilgili 11 Mart 2016 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ‘Berkin Elvan’ı vurduğu iddia edilen polis görev yerini hatırlamadı‘ ve BirGün gazetesinin internet sitesinde yayımlanan ‘Berkin soruşturmasındaki gizlilik kararının sebebi katilin itibarı zedelenmesin‘ başlıklı haberler gerekçe gösterilerek gazeteciler Coşkun, Açar ve Uğur hakkında 21 Kasım 2019 tarihinde iddianame düzenlenmişti.
İddianamede, adliyedeki makamında öldürülen savcı Mehmet Selim Kiraz hatırlatılarak, onu öldüren Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol’la ilgili DHKP-C açıklamasında, şüpheli polisin kimliğinin de yayınlandığı ve ölümle tehdit edildiği ifade edilmişti. Savcılık, ‘Berkin Elvan’ın ölümünün bir kısım terör örgütleri tarafından istismar edildiğini‘ ileri sürerek dava konusu haberlerle şüpheli polisin sol örgütlere hedef gösterildiğini öne sürmüştü.
Yargılama kapsamında esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, gazetecilerin iddianamede talep edilen suçlamayla cezalandırılmasını istemişti.