Milli İstihbarat Teşkilatı’nda görevli M.Y isimli personel, Müsteşar Hakan Fidan’a bir mektup göndererek teşkilatta son iki yıldır istifa ve emekliliklere neden olacak kadar büyük ‘mobbing’ olaylarının yaşandığını savundu.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan (Fotoğraf: DHA)
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, MİT Ankara Bölge Başkanlığı’na bağlı telefon dinleme servisinde çalışan M.Y adlı personel, çalıştığı bölümdeki yanlışları söylediği için görev yerinin değiştirildiğini ve lojmandan çıkarıldığını savundu.
M.Y., Fidan’a yazdığı mektubunda ocak ayından beri talep ettiği müfettişlerin de gönderilmediğini belirterek, “Cumhuriyetin bir kurumu böyle olamaz” dedi.
Arapça görüşmeler İDY yapılıyor
Mektupta şu ifadeler yer aldı: “Suruç intihar saldırısı ve Ankara Garı intihar saldırılarının sorumluluğunu üstlenen IŞİD militanlarının Arapça konuştukları düşünüldüğünde takdir ederseniz ki bu dilin önemi yadsınamaz. Ancak şubemizdeki Arapça monitörler (Telefon dinleyen kişi A.U.) yönetime yakınlığını kullanarak Arapça görüşmelerin neredeyse tamamını İDY (İstihbarat Değeri Yoktur) yapmakta, yönetim de bu duruma göz yummaktadır. Böyle hassas günlerde on binlerce Arapça görüşmenin İDY yapılması karşısında dehşete kapılmaktayım.”
‘Rencide edici ve aşağılayıcı dil’
“Şubemizde inanılmaz bir mobbing olayı cereyan etmektedir” sözleriyle devam edilen mektupta, olduğu öne sürülen mobbing şu sözlerle anlatıldı:
“Konuşulan her şeyin, yapılan her yorumun müdire ve başkan tarafından bilinmesi, müdirenin personele ‘Sen kalk şuraya otur, sen kalk buraya otur’ diyerek kendisine yakın kişileri istediği yerlere yerleştirerek jurnal yoluyla haber aldığı şüpheleri doğurmakta, ayrıca her fırsatta müdirenin ‘Şöyle söylemişsin’, başkanın ‘Sizin aldığınız nefesten bile haberim var’ bu durumu doğrulaması.
İş ile ilgili olabilecek en basit hataların bile müdirenin odasına çağırılarak rencide edici ve aşağılayıcı dil kullanılarak uyarılması..
İdarenin işleyiş ile ilgili bütün önerilere kapalı olması ve ‘Buranın kuralları böyle’ veya ‘Benim emrim’ diye kestirip atması.”
Müdireye ‘Günaydın’ ve ‘İyi akşamlar’ deme mecburiyeti
Son iki yılda yaşanan emekliliklerin ve istifaların nedeninin mobbing kaynaklı olduğunu savunan M.Y., şunları örnek gösterdi: “50 kişilik personelin her sabah müdirenin odasına gidip ‘Günaydın’, her akşam ‘İyi akşamlar’ demeye mecbur tutulması. Daha pek çok mustarip olunan konulardan dolayı ben dahil şubemizde pek çok kişinin psikoloğa gitmesi, antidepresan ve uyku ilaçları kullanması.”
‘İşitmediğim azar kalmadı’
Konuyu bölge başkanına anlatmak istediğinde kendisini dinlemediğini aktaran M.Y, mektubunu şöyle bitirdi: “Hiçbir cümlemi tam olarak bitiremediğim gibi işitmediğim azar da kalmadı. Bütün bunların kendi emri olduğunu bağırdı. Benimli ilgili araştırma yapıp en ağır şekilde cezalandırılacağımı söyledi. Ben de kendisine müsteşarlık makamına başvuracağımı söyledim. Sayın müsteşarım sizden istirhamım lütfen yapılmayan Arapça görüşmelerin istatistiğini çıkartınız ve şubenin içinde bulunduğu ağır mobbing konusunda personelin dinlenmesi için gerekli araştırmayı yaptırınız.”