2013 yılında Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki bombalı saldırıda Suriye istihbaratıyla irtibatı sağladığı ve failleri yönlendirdiği belirtilen Yusuf Nazik’in Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) operasyonuyla Suriye’den Türkiye’ye getirildiği açıklandı.
AA’nın haberine göre Nazik’in bulunduğu Lazkiye kentinde MİT tarafından operasyon gerçekleştirildi.
‘Aranan teröristler listesi’nde ‘mavi’ kategoride yer alan Nazik yakalanmasının ardından güvenli yollar üzerinden Türkiye’ye getirilerek sorguya alındı.
Nazik ön sorgusunda, Suriye istihbarat birimlerinden aldığı talimatla Türkiye’de eylem arayışına girerek keşif çalışması yaptığını, patlayıcıların Suriye’den Türkiye’ye intikalini sağladığını, iki transit tipi araç temin ederek patlayıcıların araçlara yerleştirilmesini organize ettiğini anlattı.
Sorgusunda 1984 Antakya doğumlu olduğunu aktararak ailesi hakkında bilgi veren Nazik, Reyhanlı’daki bombalı saldırıyı arkadaşlarıyla yaptıklarını söyledi.
Emri ‘Suriye istihbaratı’ndan aldığını belirten Nazik, “Türkiye devletinden kaçamadım, pişmanım. Beni Suriye’den yakalayıp getirdiler. Suriye’deki arkadaşlarıma sesleniyorum, yol yakınken dönün, Türk devleti bize sahip çıkar, kendi devletimiz bize sahip çıkar. Suriye devletine de sesleniyorum, Türkiye devleti çok büyüktür bunun hesabını elbet sizden soracak” dedi.
MİT operasyonda, yabancı herhangi bir devletten istihbari ya da lojistik desteğin alınmadığını kaydetti.
https://www.youtube.com/watch?v=VmlV2ZMVn78
Nazik’in, Mukaveme Suriye lideri Mihraç Ural hakkında da detaylı bilgiler paylaştığı, sorgusunda eyleme katılan diğer firari sanıkları da teslim olmaya çağırdığı belirtildi.
Ne olmuştu?
11 Mayıs 2013 Cumartesi günü patlayıcı yüklü bir minibüs, saat 13.21’de Hatay’ın Reyhanlı ilçesi belediye binası yanında, bir diğeri ise dört dakika sonra PTT’nin önünde patlatılmıştı. Patlamalarda beşi çocuk 53 kişi hayatını kaybetmiş, 155 kişi de yaralanmıştı. 10’u resmi kurumlara ait olmak üzere 144 araç, ev ve iş yeri hasar görmüştü.
Saldırı, Ankara katliamına kadar, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör eylemiydi.
Soruşturma sonucunda 33 kişi hakkında dava açılmıştı. Sanıklardan dokuzu tutuklu. Dava güvenlik gerekçesiyle nakledildiği Ankara 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Ana dava bağlamında patlamada istihbarat ve güvenlik zafiyetiyle ihmaller olduğu çokça dile getirilmiş, MİT’in 59 ayrı telefonu dinlediği, 13 kez ikazda bulunduğu da ortaya atılmıştı. Mobesede ilçeye girişleri görülmesine rağmen engellenmeyen araçlara ilişkin MİT istihbaratındaki plakalar da doğru çıkmıştı.
İddialar üzerine Hatay başsavcılığınca ihmal olup olmadığı yönünde de bir soruşturma başlatılmıştı. Yedi ay süren bu soruşturmanın sonucunda dönemin Hatay emniyet müdürü Ragıp Kılıç, Terörle Mücadele (TEM) Şube müdürü Nevzat Eşit ve yardımcısı Eyüp Karaçoban ile Reyhanlı emniyet müdürü Murat Berk hakkında görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla üç yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanıp yargılanmalarına başladı.