Emir komutayla yönettiği AKP iktidarının ve dahi devletin biricik muktediri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokrasiyi amaç değil araç görüp istediği durakta indiğini artık biliyoruz; 22 yıldır yaşayarak gördük.
İyi ya da kötü, ortada bir anayasa var. Devletin her makamı, ister beğensin ister beğenmesin anayasaya uygunluğu denetleyen Anayasa Mahkemesi kararlarına uymakla yükümlü ve zorunludur.
Hukuk devleti dedikleri budur.
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, beğenmediği kararlara uymuyor. O uymayınca, hepsi zaten emrindeki hiçbir erk, yargı, hükümet, devlet kurumu da uymuyor. Anayasa Mahkemesi işlevini, anayasa da işlerliğini yitiriyor.
Eğer “yumuşama politikası”nın temel direği yeni bir anayasa istemiyse…
Demek ki yine, yeniden muktedir ve iktidarın beğeneceği anayasa yapılacak, Anayasa Mahkemesi muktedir ve iktidarın beğeneceği kararlar alacak ve bunun da adı hukuk devleti falan olacak, öyle mi?
CHP yönetiminin dikkatini çekmek isterim: 31 Mart’ta CHP’yi birinci parti yapan seçmenler ekonomik iflası tetikleyen tek adam rejimine olduğu kadar; eğitimle cehalete, partizanca hırsızlığa, tarikatçı yozlaşmaya karşı da oy verdiler.
Türkiye’nin yeni çoğunluğu, kadük olacak bir başka anayasadan önce var olana uyan; yok sayılan, delinen, çiğnenen tüm yasaların gereğini yapan bir iktidar ve yandaşlıktan, yolsuzluktan temizlenmiş bağımsız bir yargı erki istiyor.
Sabırla seçimleri ve yeni iktidardan hukuk devletini yeniden kurmasını bekliyor.