Merkez Bankası’nın (MB) ‘corona’ sonrası ikinci Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 100 baz puanlık indirimle yüzde 8.75 seviyesine çekti.

Corona virüsü nedeniyle uzun süredir baskı altında bulunan piyasalarda 7 civarındaki dolar/TL tarihi zirvesine yaklaşırken, yön belirleyici olarak Merkez Bankası’nın faiz kararı bekleniyordu.
Merkez Bankası, martta Türkiye’deki ilk ‘corona’ vakasının tespit edilmesinden kısa bir süre sonra iki gün öne aldığı PPK toplantısında politika faizini 100 baz puan indirimle yüzde 9.75’e çekmişti.
Merkez Bankası’nın politika faizine 50 baz puan daha indirim yapması bekleniyordu.
MB Murat Uysal başkanlığındaki son sekiz PPK toplantısında toplam 1525 baz puanlık faiz indirimine gitti.
PPK öncesi 6.97 seviyesinde işlem gören dolar/TL beklentilerin üzerinde indirim sonrası 6.9980 ile Ağustos 2018’den beri yeni zirvesine yükseldi.
MB açıklamasında lirada gözlenen değer kaybına karşın, başta ham petrol ve metal fiyatları olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarındaki keskin düşüşe ve bu düşüşün enflasyon görünümüne olumlu etkilerine dikkat çekti.
PPK açıklamasında “…Toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin arttığı tahmin edilmektedir. Bu gelişmeler doğrultusunda yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin aşağı yönlü olduğu değerlendirilmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinde 100 baz puan indirim yapılmasına karar vermiştir” görüşüne yer verildi.
MB’nin yılsonu enflasyon tahminini bu yıl için yüzde 8.2 seviyesinde bulunuyor. Bankanın tahmini ay sonunda güncellemesi bekleniyor.
Para Politikası Kurulu Kararı Tam metni ise şöyle:
“Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri
Murat Uysal (Başkan), Murat Çetinkaya, Ömer Duman, Uğur Namık Küçük, Oğuzhan Özbaş, Emrah Şener, Abdullah Yavaş.
Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 9.75’ten yüzde 8.75’e indirilmesine karar vermiştir.
Koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyüme görünümündeki zayıflama derinleşmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankaları genişleyici yönde adımlar atmaya devam etmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir.
Ocak ve Şubat aylarında finansal koşullardaki iyileşmenin de katkısıyla güçlü bir eğilim sergileyen iktisadi faaliyet, koronavirüs salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak Mart ayı ortalarından itibaren zayıflamaya başlamıştır. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendirilmektedir. Son dönemde belirgin bir iyileşme gösteren cari işlemler dengesinin, emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle yıl genelinde ılımlı bir seyir izleyeceği öngörülmektedir.
Enflasyon beklentileri, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyretmektedir. Küresel gelişmeler paralelinde Türk lirasında gözlenen değer kaybına karşın, başta ham petrol ve metal fiyatları olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarındaki keskin düşüşün devamı enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Üretim ve satışlardaki düşüşe bağlı birim maliyet artışları takip edilmekle birlikte toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin arttığı tahmin edilmektedir. Bu gelişmeler doğrultusunda yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin aşağı yönlü olduğu değerlendirilmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinde 100 baz puan indirim yapılmasına karar vermiştir.
Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.“