Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladı. Yüzde 8.2 olan yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 7.4’e çekildi.
Kurdaki sert değer kaybının ardından Ekim 2018’de yıllık enflasyon yüzde 25.24 ile son 15 yılın rekor seviyesini görmüştü. Yıllık enflasyon bu tarihten itibaren düşüş eğilimine girdi ancak enflasyonda kalıcı tek haneye henüz ulaşılmadı. Piyasa uzmanlarının ‘corona’ öncesi yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 10 düzeyindeydi.
Uzmanlar, ‘corona’ sonra ortaya çıkan talep daralması ve petrol fiyatlarındaki sert düşüşün enflasyonda aşağı yönlü, doların Türk lirası karşısında hızlı değer kazancınınsa yukarı yönlü etki yapabileceği görüşünde.
Öte yandan, Merkez Bankası’nın enflasyon tahminleri sekiz yıldır tutmazken, en son 2019 beklentisiyle gerçekleşen rakam birbirine yakın kaydedilmişti.
Rezerv açıklaması
Uysal, Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında internetten yayınlanan ‘Enflasyon Raporu 2020-II Bilgilendirme Toplantısı’nda konuştu.
Uysal’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
- Enflasyonun 2020 yıl sonunda yüzde 7.4 olarak gerçekleşeceği, 2021 yıl sonunda yüzde 5.4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı tahmin ediliyor.
- (Swap) İlişkilerimizin güçlü olduğu merkez bankalarıyla bu görüşmeleri sürdürüyoruz. Somut neticeler ortaya çıktıkça paylaşacağız. Rezervlerdeki dalgalanmanın geçici olduğunu söyleyebilirim.
- Böyle dönemelerde döviz kurlarında dalgalanmalar rezerv seviyelerinde dalgalanmalar söz konusu olabiliyor, gayet normal. Dalgalı kur sistemi devam ediyor.
- İstihdam tarafında kısa çalışma ödeneği gibi alınan tedbirlerin işsizliğin çok hızlı düzeyde artmasını önleyici katkılar yapacağını düşünüyoruz.
- IMF ile kaynak ya da swap girişimimiz yok.
- Türk lirası ticari kredilerdeki ivmelenme devam ediyor.
- Türk lirası ve yabancı para likidite yönetiminde esneklik sağlamayı ve öngörülebilirliği artırmayı amaçladık. Bu kapsamda, bankalara repo ve swap ihaleleriyle daha uzun vadeli fonlama imkanı tanıdık ve swap ihalelerinde Türk lirasına karşılık alınabilecek döviz çeşitliliğini artırdık.
Uysal, toplam talep koşullarına ilişkin tahminleri oluştururken, yakın dönemde belli sektörlerde üretime ara verilmesi ve iş yerlerinin kapalı olması gibi arz yönlü unsurların etkisini de dikkate aldıklarını söyledi.
Yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağını düşündüklerini belirten Uysal, “Sağlık tedbirlerinin hafiflemesiyle talep koşullarının enflasyon üzerindeki etkilerinin daha belirgin hale geleceğini ve yıllık enflasyondaki düşüşün temmuz ayından itibaren hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.