Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Başkanı Barack Obama’nın, Türkiye’nin Suriye sınırında gerçekleştirilmesini uzun süredir talep ettiği güvenli bölge konusunda ‘Türkiye’nin tezlerini nihayet anladığı’nı savundu.
ABD’yle Menbiç bölgesinin IŞİD’den temizlenmesinde anlaştıklarını belirten Çavuşoğlu, güvenli bölgenin kendiliğinden oluşacağını söyledi.
‘Menbiç’te anlaştık’

Fotoğraf: Reuters
Habertürk’ten Kübra Par’a konuşan Çavuşoğlu, ABD ile Suriye sınırına HIMARS füzelerinin yerleştirilmesi ve Menbiç bölgesinin kapatılması konusunda anlaşmaya vardıklarını söyledi. Bakan, mayıs ayı içinde HIMARS’ların Türkiye sınırlarına geleceğini de kaydetti.
Menbiç bölgesi, son dönemde Türkiye ile ABD arasında anlaşmazlık yaşandığı haberleriyle gündeme gelmişti.
Basına yansıyan birçok haberde, ABD’nin Menbiç’in IŞİD’den temizlenmesi için YPG’nin askeri kanadında öncü olduğu Demokratik Suriye Güçleri’nden yardım alınmasını savunduğu, ancak Türkiye, YPG ve PYD’ye bu bölgede inisiyatif verilmesine karşı çıktığı vurgulanıyordu.
Obama da kabul etmiş
Çavuşoğlu, esas amaçlarının 98 km’lik Menbiç bölgesini IŞİD’den temizlemek olduğunu belirtip konuyu Türkiye’nin ısrarla savunduğu ancak IŞİD karşıtı koalisyonu gerçekleştirilmesine ikna edemediği ‘güvenli bölge’ye getirdi.
Bakan sözlerine şöyle devam etti: “Bu gerçekleştirildikten sonra güvenli bölge zaten kendiliğinden oluşur. En son Obama da güvenli bölgeye karşı olmadığını söyledi. Almanya da bu konuda bizimle aynı görüşte. Yani hem güvenli bölge özelinde hem de Suriye konusunda Türkiye’nin tezlerinin ne kadar haklı olduğunu nihayet anlıyorlar ama biraz geç anlıyorlar.”
Ancak Çavuşoğlu’nun iddiasının aksine Obama, Almanya Başbakanı Angela Merkel’le buluşmasında, güvenli bölgeye ideolojik olarak karşı olmadığını eklese de, kapsamlı bir askeri taahhüt olmadan bunun nasıl gerçekleştirileceğini sorgulamıştı.
Merkel’se daha kesin bir ifade kullanarak, yabancı askeri güçlerce korunması gereken bir güvenli bölgeden yana olmadığını belirtip Cenevre’deki barış görüşmelerinde Suriyeliler için güvenli olacak bölgelerin belirlenebileceğini kaydetmişti.
‘Kibirli, çokbilmiş yaklaşım’
Çavuşoğlu’ysa bu ifadelerin aksine iki liderin de Türkiye’nin tezlerine yaklaştığını savunup, Batı’yı kibirli bakmakla suçladı ve şunları söyledi: “Çünkü önyargılı yaklaşıyorlar. Batı Avrupa’nın en çok içine düştüğü hatalardan biri de zaten bu çokbilmişlik ve kibirli yaklaşım. Suriye konusunda hep bizim söylediklerimiz çıktı.”
IŞİD’in temizlenmesi için Türkiye’nin ‘ılımlı’ kabul ederek desteklediği gruplara hem havadan hem de karadan destek verilmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, bunun menzili 90 km’lik HIMARS füzeleriyle sağlanacağını kaydetti.
Menbiç bölgesinin kapatılmasında ABD’yle mutabık kaldıklarını belirten dışişleri bakanı şöyle devam etti: “Bu konuda stratejimiz de belli. Buna göre DAEŞ’e karşı daha fazla güç kaydırılacak. Havadan ve Türkiye sınırından muhaliflere destek verilecek. Bunun için yeni isimler de belirleniyor. Dolayısıyla bu anlaşma çerçevesinde mayıs ayı içinde HIMARS’lar Türkiye sınırlarına gelecek. Böylece DAEŞ hedeflerini daha etkili bir şekilde vurabileceğiz. Ilımlı muhalefet ise araziden ilerleyecek.”
‘ABD yeni bir güç oluşturmaya çalışıyor’
Çavuşoğlu’na göre, artık ABD güvenli bölgede Türkiye tezlerine yaklaşmakla da kalmamış, PYD’nin ‘güvenilmez olduğuna’ da ikna olmuş.
“ABD’liler, PYD konusunda gerçekleri öğrendi, güvenilmez olduklarını biliyorlar. Ama arazide DAEŞ ile mücadelede asker göndermeyecekleri için hep arayış içerisinde oldular. PKK, PYD, YPG ile işbirliği yapmanın ne kadar tehlikeli olduğunu anlatıyoruz. PYD Moskova’da ofis açtı, ideolojik olarak da bir yakınlık var” diyen Çavuşoğlu, ABD’nin sahada YPG’nin dışında Türkmen, Arap ve diğer gruplardan bir güç oluşturmaya çalıştığını söyledi.
Bakan, sözlerini “Esasen ABD’nin PYD’ye ilişkin politikalarında tam bir değişiklik olmadı ama YPG konusunda bizim endişelerimizi anladıklarını söylüyorlar” diye değiştirip şöyle devam etti: “(ABD Dışişleri Bakanı) John Kerry’nin bizzat kendisi bana YPG’nin güvenilmez olduğunu söylemişti. Tutumlarının ne kadar değiştiğini uygulamada göreceğiz.”