Faal bir kitle içinde bir süre bulunan birey o kitleden yayılan telkinler ve enerjiyle, aynen bir hipnozcunun kucağında uyuyan biri gibi tesir altına giriyor. İradesini kaybediyor, hisleri ve fikirleri liderin gösterdiği tarafa yöneliyor. [Sosyolog] Le Bon yaşasaydı, Başbakan’ın kürsülerden atıfta bulunduğu “milli irade”nin aslında milletin iradesi değil, kendi iradesi olduğunu söylerdi.
120 yıl önce karaladığı şu satırları getirip bugüne koyun, sırıtmıyor: “Kitle psikolojisiyle bütünleşmiş insan bağımsızlığını yitirmeden önce fikirleri, duyguları cimriyi cömerde, münkiri mümine, korkağı kahramana çevirecek kadar değişime uğrar.” Bir tür sosyal halüsinasyondan söz ediyor.
Yargı yürütmenin eline geçiyor, internete sansür geliyor, demokrasinin fişini çeken yasa çıkarılıyor ve büyük bir kitle alkışlıyor ya?
Yeni değil. Sezar kendini hayat boyu diktatör seçtirdiğinde de millet ayakta alkışlamıştı.