Diyebiliriz ki geçmişte Doğu’da da Batı’da da sanat iktidarın hükmündeydi, ikisinde de biat şarttı. Lakin Osmanlı en azından –kendi çıkarlarına hizmet etmesi zorunlu da olsa- sanatçının yeteneğini aklıyla ölçer ve sanatçıyı yüceltirken, Batı bu anlamda bir tık gerideydi. (Biraz Tayyip Erdoğan gibi oldum, geçmişte ne harikaydık edebiyatı yapıyorum,
biliyorum ama bunlar gerçek.)
Gelelim bugüne… Ecdat lafı dillerden düşmüyor. Marmaray açılırken padişahların hayallerine gönderme yapılıyor da… İş kültüre, sanata geldiğinde elde var sıfır. İktidar sanatı destekleyebilir, desteklesin de. Ama bunu Ece Erken’lerle, Alişan’larla, Acun’larla mı yapacak? Ya da Ak Saray’ı eser, müteaahhidi sanatçı gibi lanse ederek mi? Cumhurbaşkanlığı, mesela halk türkülerini topluyor, Yavuz Bingöl’le buna dair işbirliği yapıyor olsaydı, eyvallah derdik…
Ama bu alışverişten payımıza düşen safi Yavuz Bingöl’ün belediyeden konser sponsorluğu kapmasıysa, kimse kusura bakmasın, burada bir sanat üretimini destekleme durumu yok. Zira burada üretim yok. Ne olduğu ortada; söylemeye gerek yok.