Hatırlayın, ABD seçimleri öncesi tüm ekonomistler, ağız birliği etmişçesine Trump’ın seçilmesi halinde doların değer kaybedeceğini söylüyorlardı.
Bu da bir spekülasyon muydu, bilemiyorum. Ama tam aksi oldu.
Trump başkanlığı beklerken dünya piyasalarıyla birlikte Türkiye’de de dolar yükselmeye devam ediyor.
Konu elbette TÜSİAD’ın da gündeminde. Zira bildiğiniz üzere en çok dolar onlarda. Dernek Başkanı Cansen Başaran Symes çare olarak, OHAL’in kaldırılmasını ve laikliği gösteriyor.
OHAL’i sokakta pazarda hissedemiyoruz ama Symes-Picot gillerin OHAL’e karşı çıkmalarını anlıyoruz.
Neticede bugün Fetöcülükten içerde olan işadamlarıyla “ticaret” de yapıyorlardı. “İşleri” aksadı. Hem Allah korusun OHAL falan derken kim bilir ne ilişkiler saçılacak ortaya.
Ama şu laikliğin dolarla ilişkisini çözemedim doğrusu. Hangisi düşünce hangisi yükseliyor? Kaldı ki, 15 Temmuz’da kendilerine ılımlı İslamcı diyenlerin askeri darbesini püskürtmüş bir ülkeye, halka laikliği hatırlatmak da neyin nesi?
Evet, bugünlerde dolar üzerine konuşan herkesin “başka bir hesabı” var. Kimi spekülasyon peşinde… Kimi krizi fırsata çevirmeye çalışıyor, kimi aklanmaya… Peki, doları olmadığı halde krize sokulmaya çalışılan vatandaş ne yapacak? Öyle ya herkesin ülkesi için bozduracak doları yok.