Şu anda iktidarda İslamcılar var ve bunların kamu yönetiminde insan kaynakları kıstası “alnı secdeye değiyor mu, değmiyor mu” şeklindeydi. Sonuçlarını görüyoruz.
Şimdi kadın polislerin türban takmaya başlamasının da bir tek sonucu olabilir: Türbanlı kadın polisler, hem alınları secdeye değiyor hem de saçlarını, gerdanlarını kimselere göstermiyorlar denilerek terfi ederlerse, yakın bir gelecekte tüm kadın polislerin türbana sarıldıklarını görürüz.
Türban serbestisi, türban zorunluluğuna dönüşür.
Şu anda İçişleri Bakanlığı’nda Fetullahçılardan boşalan yeri doldurmaya çalışanların sadece İslami tarikatlar olduğunu dikkate alırsak, bu hayli güçlü bir eğilim olacaktır.
Türbanlı kadın polisler terfi eder ve nispeten daha rahat pozisyonlarda çalışırlarken, diğer kadın polisler arada ezilecek hatta “mobbing” kurbanı bile olabileceklerdir.
Yani Emniyet’te, daha önce tarikatlara bağlanmayan ya da cumaya gitmeyen, arada içki içen erkek polislerin başına ne geldiyse, türbansız kadın polislerin başına da o gelir.