Ortaya çıkıyor ki ‘yolsuzluk’ iddiaları ‘otoriterleşme’ eğilimlerinin keskinleşmesi, seçmenin çok önemli bir bölümünü hiç etkilememiş.
Ama şu soruların yanıtı hâlâ yok:
Bu seçim yolsuzluk iddialarına karşı bir referandum ise yüzde 45’in üzerindeki bir oy halkın yolsuzluklar yapılmadığına inandığı sonucunu mu verecek?
Peki, yüzde 55’e yakın bir seçmen grubunun yolsuzluk iddialarına inandığı gerçeğini değiştirecek mi bu?
Halkın büyük çoğunluğunun yolsuzluk iddialarının doğruluğuna inandığı ama yolsuzlukla suçlananların yargılanamadıkları bir ülkede hükümet gerçekten ‘iktidar’ olabilecek mi?
Ayakkabı kutularına doldurulmuş dolarları alınan bu oy aklayacak mı?
Yüzde şu kadar oy, bakanların aldıkları rüşvetleri buharlatıracak mı?
Yüzde bu kadar oy, sıfırlana sıfırlana bitirilemeyen paraların evlerde istiflendiği gerçeğini unutturacak mı?