Erdoğan’ın mayıstan önce söylediği hiçbir şey hayata geçmedi. Doğru çıkmadı. Enflasyonla baş ettik dedi; enflasyon patladı…
Faizler daha da inecek dedi, yüzde 8, 5’tan yüzde 42,5 çıktı.
Dolar 19 liraydı 30 lirayı gördü…
ÖTV KDV dahil vergiler arttı…
Her şeye yüzde yüzün üzerinde zam geldi…
Para pul oldu… En büyük para olan 200 liranın değeri 6,5 dolara eşit hale geldi.
Yüzde 70 enflasyona karşı… Yüzde yüzü geçen enflasyonuna karşı iktidar emekliye yüzde 42 memuruna, asgari ücretliye yüzde 49 zam verdi…
6 milyon kişiyi ilgilendiren en düşük emekli maaşı 10 bin lira oldu… Açlık sınırı 4 bin lira altında. Önümüzdeki aylarda bu fark daha da açılacak. Çünkü enflasyon daha da artacak.
Milyonlarca göçmeni geri göndereceğiz dedi; seçimden sonra unuttu. Büyük kentlerde Suriyeliler, Afganlar, Moğollar, Pakistanlılar, Afrikalılar, Iraklılar, İranlılar mahalleleri oluştu.
Ülkenin kültürü değişmeye başladı…
Bu durumda iktidarda olan partinin ağır darbe yemesi gerekir. 2002 seçimi gibi olmasa da yüzde 20’lere hadi MHP desteğini de katalım yüzde 30’ların altına inmesi gerekir…
21 yıldır iktidarda olan partinin kütle haline gelen seçmen tabanı vardır. Bu sebeple çözülme bir anda olmaz ama olması gerekir…
Bu yüzde bugüne kadar okuduklarım, izlediklerim, tanık olduklarıma dayanarak AKP’nin 30’u geçmemesi lazım dedim…
Geçerse!..
Yoksullaştıkça muhafazakarlaşan, kaderine razı olan Türkiye fotoğrafı karşımıza çıkar ki; en tehlikeli en umutsuz durum da budur…