Önceki gece deprem felaketinin yaralarını sarmak için başlatılan ‘tek yürek’ yardım kampanyasını izlerken, Türkiye’nin siyasi kavgalarla boşa harcadığı zamana, enerjiye bir kez daha hayıflandım.
Çünkü bu ülkenin insanları deprem dahil bütün felaketlerde tek yürek olup hem ayni hem de nakdi yardımlar konusunda üzerine düşeni yapabilecek bir erdeme sahip, yapıyorlar da zaten… Yeter ki engellenmesinler ve yapılanlar şov malzemesine dönüştürülmesin. Bu çerçevede kampanyayı içim sızlayarak izlediğimi belirtmeliyim. Zira bu kampanya ile bir kez daha ortaya çıktı ki insanlar iktidarın bir şekilde bulaştığı bu tür kampanyalara coşku ile katılmıyorlar.
Neredeyse Türkiye’deki bütün televizyon ve radyoların katıldığı organizasyonda sadece 115 milyar lira toplanabildi. Bunun da 86 milyarı devlet bankaları ve kamu kurumlarına ait. Merkez Bankası 30 milyar, Ziraat Bankası da 20 milyar lira bağışladı. Yani devletin ve milletin parasını bağışladılar. Oysa devlet zaten bu işleri yapmakla yükümlü, görevi o…
İktidar eliyle beslenen iş dünyasının belli isimlerinin verdiği paraları da çıkardığınızda geriye 15 milyar liralık bir meblağ kalıyor ki bu gerçekten hüzün verici. Ülkede büyük bir ekonomik potansiyele sahip olan geniş iş dünyasının, esnafın, sanatkarın, yani 85 milyonun gücü sadece 15 milyardan ibaret olamaz.
Peki neden?