Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Son bir ay içinde yaşanan ‘çözüm’ tartışmalarına, bu ülkenin barışına umut bağlayan milyonlara rağmen iktidar, halkın iradesini yok sayarak seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atamaya devam ediyor.
Dahası AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler, “Bu uygulamalar devam edecektir, ediyor da” diyerek, çözüm bekleyenlere adeta kapak olacak nitelikte ifadeler kullanmaktan çekinmiyor.
Hiç öyle hayale kapılmaya filan gerek yok. Bilelim ki AK Parti iktidarı ve küçük ortağının, ‘çözüm’, ‘barış’ ve de özgürlük gibi iktidara somut fayda sağlamayacak işlere ayıracak zamanı da enerjisi de yok… Onlar açısından memleketin bir tek sorunu var, o da mevcut iktidarın tahkim edilerek 2028’de ya da erken yapılacak bir seçimle salimen gelecek döneme taşınabilmesi.
Bunun için el de uzatılır, gerekirse kol da kırılır… Galiba bütün bu el uzatmaların, kayyum atamalarının önemli bir hedefi daha var. DEM’in, Cumhur İttifakı’nın yeni iktidar yürüyüşüne engel çıkarmadan uslu uslu durması…
Nitekim Bahçeli grup konuşmasında, DEM’e bu konuda çok net mesajlar verdi: “Öcalan İmralı’da yatıyor, fakat DEM Parti’de 57 Öcalan gölgesinin Meclis’te olduğunu niye görmüyorsunuz?”
Yazının başında da ifade ettiğimiz gibi Bahçeli, ısrarla Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi gerektiğini söylüyor. Eğer DEM bu konuda gerekli desteği vermezse, Bahçeli’nin altını çizdiği gibi ”Öcalan’ın Meclis’teki gölgesi” olma suçundan başına bir takım yasal işler açılabilir.