Peki bu anayasa hamlesi ne anlama geliyor? Aslında hiçbir anlama gelmiyor…
Doğrusu sormak gerekiyor, demokratik değerleri önceleyen, hakka-hukuka riayet eden uygulamalar yaptınız da elinizi tutan mı oldu?
Gerçek şu ki bu iktidar hukukun üstünlüğüne riayet etmedi, özgürlükleri askıya aldı, yargıyı siyasallaştırdı, hesap verebilir bir iktidar olmayı aklının ucundan bile geçirmedi. Büyük vaatlerle bu sistemi pazarlayıp hayata geçirenler de biliyorlar ki son düzlükte alelacele hazırlanan yeni “demokratik anayasa” masalının artık toplum nezdinde bir karşılığı yok.
Bugüne kadar öğrencileri, üreticileri, marketçileri ‘tetörist’, muhalefeti “illet-zillet” diye korkutup, sonra da ‘şefkatli demokrasi’ hikayeleri anlatmak bana göre ‘doğru’ liderlikten çok, Makyavelce bir tarza işaret ediyor.
Bir taraftan demokratik anayasa hikayesi anlatan Cumhur İttifakı, muhtemelen şu günlerde sessiz sedasız parlamentodan sosyal medyaya ‘sansür’ yasasını geçirerek yasaklar manzumesine yeni bir kalem daha ekleyecek. Ama artık yolun sonu göründü, bunlar sadece gidiş hikayesinin son satırları…