Trafik kazalarının ülkeyi kanlı bir mezbahaya döndüren çılgınlığı yanında, Pakistan görüntülerine yaraşan bir facia da Antalya’da teleferik skandalında yaşandı.
Bir bayram günü teleferiğe binmek isteyen insanlar büyük bir ihmal sonucu hayatlarının şokunu yaşadı.
Bir kişi de öldü.
Ayrıca bayramı, anayasaya, yasalara ve AİHM kararlarına aykırı bir şekilde hapishanelerde kutlamak zorunda kalan insanlar vardı.
Onların hapishanelerdeki varlıkları Türkiye’nin hukuksuzluğunun da kanıtı olarak ortadaydı.
Dünya ortalamasının çok üstünde bir hızla artan ultra zenginler bir yanda…
Hiçbir kurala uymadan araba kullanan ve rekor sayıda kazalara, ölümlere ve yaralanmalara neden olan yığınlar bir yanda… İhmaller, aldırmazlıklar bir yanda… Hukuksuzluklar bir yanda.
Bu 30 milyon dolardan fazla servet sahibi olanlar hakkında bir araştırma yok.
Kim olduklarını bilmiyoruz.
Servetlerinin kaynaklarını bilmiyoruz.
Üretim ile bağları var mı yok mu onu da bilmiyoruz.
Ancak ileri düzeyde bir teknolojik faaliyet sonucu bir zenginleşme söz konusu olsa, böylesine kanlı bayram manzaraları olamazdı.
Üretim kaynaklı bir zenginleşme topluma da daha bir çeki düzen verirdi.
Sürücüler kurallara uyar, denetimler çok daha ciddi yapılırdı…