Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul büyükşehir belediyesine (İBB) başkan seçilen CHP’li Ekrem İmamoğlu, “Mazbatamızı talep ediyoruz” dedi. İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1994’te İBB başkanlığına seçildiğinde selefi SHP’li Nurettin Sözen’le yan yana çekilmiş bir fotoğrafını gösterip “Kazananın elini havaya kaldırmak bu kadar zor mu” diye sordu.
İstanbul’da İmamoğlu, yüzde 48.79, AKP’li rakibi Binali Yıldırım ise yüzde 48.51 oy aldı. Arada 23 bin 945 oy fark var. Ancak AKP, geçersiz oyların yeniden sayılmasını isterken, Yıldırım’ın binlerce oyunun başka partilere yazıldığını öne sürüyor. YSK bazı ilçelerde AKP’nin itirazı üzerine geçersiz oyların yeniden sayılmasına karar vermişti.
Partisinin İstanbul il başkanlığında gelişmelere dair basın toplantısı düzenleyen İmamoğlu özetle şunları söyledi:
“Biz adalet istiyoruz. 16 milyon insanın vicdanının ve büyük seçimin karşılığında seçilmiş olan oylarıyla beraber, YSK’nın açıkladığı oylarla beraber belli olan sonucuyla beraber mazbatamızı talep ediyoruz. YSK’yı göreve davet ediyorum. Süreci tüm hassasiyetiyle yönetmesini istirham ediyorum. ‘Türkiye seçim sistemi açısından dünyanın en güvenilir ülkesidir’ diyen hükümet adına sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adalet bakanı… Bir sürü sözü ve verilen beyanatları tek tek sıralayabilirim. Ama gerek yok siz daha rahat bulabilirsiniz.
‘Başarısız olup birbirini suçluyor olabilirler’
Ne oldu da ‘Bu seçim Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en şaibeli seçimidir’ deniyor? Başarısız olup birbirlerini suçluyor olabilirler. Bu hesaplaşma zeminini bizim üzerimizden yapmaya çalışıyor olabilirler. Hatta İstanbul halkını tehlikeli bir biçimde bu sürece davet etmeye çalışıyor olabilirler. Yaratılmak istenen algılarla, hatta işin içerisine bir takım terör örgütlerini katarak vs. yapabilirler. Ama burada CHP var, biz varız. Ben varım. Çok kararlı şekilde sistemi takip ediyoruz.
Sanki elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi davranarak Türkiye’nin itibarını zedelemesinler. Bu şekilde devam ederlerse Türkiye zarar görür. O bakımdan kurulan cümleleri, kendi aralarındaki WhatsApp mesajları vs vs… Herkes görüyor. 16 milyon insana saygısızlıktır, ihanettir. Ben burada sadece bana verilen oyları savunuyorum. ‘Bu seçimin kaybedeni yok’ diye ilk saatte söylemiş birisiyiz. Aynı yaklaşımımız devam etmektedir.
‘İSPARK’ta neler olduğunu biliyoruz’
Zaman kazanılıyor olabilir. İBB içerisinde bu süreçte neler olabileceğine dair duyumlarımız ve tespitlerimiz var. Somut tespitlerimiz de var. Bazı kurumlara gidip iptal edemedikleri dijital verileri iptal edilmesi konusunda nasıl destek istediklerini de biliyoruz.
Zaman kazanılıyor olabilir ama İstanbul’un kaybedecek tek bir dakikası yoktur! İBB içerisinde neler olabileceğine dair durum ve tespitlerimiz var. 1-2 gün içerisinde İSPARK’ta neler olduğunu da biliyoruz, birçok kurum takibimiz altında, personeli baskı altında tutuyorlar.
Sandık örneği verdi
Bir örnek… Bakırköy’de CHP’nin oyu 177 ama YSK’da bir olarak işlenmiş ve hala düzeltilmemiş bir sandık evrakı. Onlarcası var bu arada. Bir kısmı düzeltildi. Bakırköy’deki 1239 numaralı sandık. Bunlar var, olacak ama sürece tesir etmediği ortadadır. O sandıkta insanlar var. Şerh koyulanlar var. Bunlar somut işlemlerdir ama genel üzerinden yapılan hareketler soyuttur. İstanbul’a özel, bugüne özel baskı altında karar alınırsa bu toplumun vicdanında asla kabul görmez. Sürecin güvencesi YSK’dır. YSK, geçmişteki uygulamalarına ve içtihatlarına sadık kalsınlar. Baskılara göre hareket etmesinler.. Parti merkezlerinde toplantılar yapacaklarına, sürecin bağlanması ve yetkilerin teslim edilmesi gerekmektedir.
Ben dün Ankara’daydım. Söz verdiğim gibi Anıtkabir’i ziyaret ettim. İnsanların selamlaması, kabul etmişliği benim için mutluluktur. Toplumun bu kabul edişini yetkililer de anlasın ve gereğini yapsın. Ahlaksızca ‘hırsızlık’ gibi terimleri kullanıp insanları yargılamasınlar, hadlerini bilsinler. Lütfen sürecin sağlıklı şekilde bugün, yarın neticelendirilmesi elzemdir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye seslenmek istiyorum… ‘Bir oy bile yeterli’ dedi. Doğru. Bu sürece katkı sunmalılar. Bu süreci kişisel ihtirasları, başarısızlıkları üzerinden kendi aralarındaki kavgalarıyla bir yere bağlamaları konusunda sayın Devlet Bahçeli’nin özenle katkı sunmasını özenle istiyorum. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olarak bunu istiyorum, istirham ediyorum. Aynı zamanda sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan sürece katkı sunmasını, dünya çapında izlenen İstanbul seçimlerinde kaygılı ortamlara sürüklenmemesi için bu durumun sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da dikkatle irdelenmesi ve sürece katkı sunmasını, bir an önce bitirip birbirimizi tebrik etmeyi, bilimi, üretimi, ekonomideki sıkıntıları çözmeyi, bir an önce bazı milli meseleleri bir arada çözmeyi başaracak bir atmosferi ülkemize sağlama mecburiyetimiz vardır.

Yıl 1994… Refah Partisi genel başkanı geliyor. SHP’li belediye başkanı Nurettin Sözen ve seçimi kazanan Erdoğan, ikisinin elini havaya kaldıran Necmettin Erbakan. 25 yıl öncenin fotoğrafı. Kazananın elini havaya kaldırmak bu kadar zor mu? Gelin elimizi havaya kaldırın. 16 milyon vatandaşın yaşadığı bu cennet İstanbul’un belediye başkanlığını yapmaya başlayalım çağrım budur. Adalet istiyorum.”

CHP’li siyasetçi, açıklamasını “Saygılarımla, Ekrem İmamoğlu, İBB belediye başkanı” diye bitirdi.