AYŞEGÜL KASAP
aysegulkasap@diken.com.tr
@aysegul_kasap
Ormanlar şimdi de ‘lüks kamping’ için talana açıldı. Üstelik Kültür ve Turizm Bakanlığı bunu yapması için yasal zemini de oluşturarak ‘turizm belgesi’ verecek.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden emekli Prof. Dr. Doğan Kantarcı bu hamlenin ne kadar tehlikeli olduğunu Diken’e anlattı.
Kantarcı yönetmelik değişikliğinin Anayasa’ya aykırı olduğunun altını çizerek bunun bir ‘yağma’ projesi olduğunu söyledi: “Birileri para kazanacak. Ormanlar rezil rüsva olacak. Orman içinde çukur kazarken kökler önlerine çıkacak ve kesecekler. Kesilen köklerden ağaçlar su ve besin maddesi alamayacak. Dolayısıyla kuruyacaklar.“
Orman Genel Müdürlüğü (OGM), 28 Mayıs 2022’de Orman Parkları Yönetmeliği yayınlamıştı. Buna göre mevcut orman parkları ve yeni tesis edilecek park alanları 20 yıllığına kiraya verilerek, çadır, lüks çadır ve karavan alanları oluşturulabilecek. OGM’nin bu yönetmeliği yayınlamasından dört ay sonra, yani 23 Eylül’de Kültür ve Turizm Bakanlığı ‘lüks çadır’ yönetmeliği çıkarmıştı. Tüm bu gelişmelerden sonra 10 Ocak’ta Resmi Gazete’de Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik Değişikliği yayımlamıştı. Lüks çadır tesisleriyle kamplara ‘turizm belgesi’ düzenlenebileceği belirtilmişti.
Anayasayı ihlal ediyor
Orman mühendisi profesör yönetmelikte yapılan değişiklikle ‘birilerinin para kazanacağını’ söyledi: “Ormanlar rezil rüsva olacak. Orman ormanlıktan çıkacak yani. Kanunen mümkün değil. Anayasa madde 169, 3’üncü fıkrasında ormanlara zarar verecek bir çalışmanın yapılamayacağı yazar. Bunlar ne Anayasa ne kanun dinliyor. Hiçbir şey dinledikleri yok. Türkiye’nin yağmalanması peşindeler.”
Bir önceki haberimizde otel işletmecelerinin de bu yönetmeliği ‘fırsata’ çevirip, ormanlara doğru ‘yayılabileceği’ riskine dikkat çekmiştik.
Kantarcı da bu riski doğruladı: “Otel de bundan faydalanır. Kıyılara inen ormanlarda da tatil köyü kurarlar. Ama kanunen bunu yapamazlar. Çünkü bu ormana zarar verir.”
Yapılan her işlem ormana zarar verecek
Lüks çadır, diğer çadırlardan daha farklı. Toprağın üstüne değil ahşap ya da beton bir zemine kuruluyor. Söz konusu alana elektrik de çekiliyor. Çamaşırhane de yapılıyor. Çadırların içinde tuvalet, banyo, küvet ve şömine de oluyor.
Profesör, tüm bunlar için bir foseptik çukuru açılması gerektiğini söyledi: “Foseptik çukur kazdığında oraya plastik hazne koyacak. Üstüne de bir kapak koyacak. Onu da ayda bir çekecek. O foseptiği de bir yere boşaltacak. Yıkanan çamaşırlarla beraber deterjanlar akacak. Nereye gidecek bunlar? Tüm bunların hepsi ormana zarar verecek.”
Kökleri kesilen ağaçlar kuruyacak
Ekoloji uzmanı Kantarcı ‘tüm bunların yapılırken ağaçların kesilebileceğine’ de dikkat çekti: “Diyelim ki kesmediler. Tüm bunları orman içindeki küçük boşluklara yapsalar dahi, bunların temellerini oluşturmak veya foseptik çukurlarını yapmak için ağaçların köklerini kesecekler. Orman içinde çukur kazarken kökler önlerine çıkacak ve kesecekler. Peki onların üzerindeki bakteriler ve mantarlar ne olacak? Kesilen köklerden ağaçlar su ve besin maddesi alamayacak. Dolayısıyla kuruyacaklar. Bütün bunlardan dolayı ortaya çıkacak olan zararın boyutunu düşünüyorlar mı? Böyle bir maskaralık olamaz.”