• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

'La Gioia: Neşe'yi izlemek için beş neden

27/10/2021 21:20

Sıradışı İtalyan yazar, oyuncu ve yönetmen Pina Bausch’un, eski iş ortağı Pippo Delbono’nun kendine has tiyatro anlayışının derinlemesine hissedilebileceği oyunu ‘La Gioia: Neşe’, 25’inci İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında tiyatroseverlerle buluşacak.

4 ve 5 Kasım‘da Zorlu PSM’de sahnelenecek ‘La Gioia: Neşe’ izlerken seyircisini ‘Neşe nedir, nerededir? Hayat neşesiz yaşamaya değer mi? Mutluluk aramaktan vazgeçilir mi’ gibi birçok soruyla da baş başa bırakıyor.


‘La Gioia: Neşe‘ festivalde fiziki olarak gerçekleştirilen sınırlı sayıdaki oyunlardan biri.

Uluslararası Yapımlar Gösteri Sponsoru Enka Vakfı’nın desteğiyle izleyiciyle buluşacak ‘La Gioia: Neşe’yi izlemek için beş nedeniniz var.

Sürreal bir evrene yolculuk yapmak için

Bir peri masalından dünyamıza gelen kostümler, şarkılar, dans, hikâyeler, şiir, müzik ve bir parça da delilik… Delbono bu yolculukta seyircileri, bir sirk, tango melankolileri, bir şaman, küçük kâğıt tekneler ve bir çiçek sergisine/hapishanesine davet ediyor. Bir hikayesi, katı bir kurgusu yoktur Neşe’nin, aramaya gerek de bırakmaz. O ve oyun boyunca birer birer tanıttığı yoldaşları palyaçolar, gerçeküstü eşler, vampir dullar, maskeler eşlikçisidir seyircinin. Delbono’nun tiyatrosuna hâkim olan “taşan” görsellik, danslar, müzik, peri masalı kostümleri ve gösteriye eşlik eden Thierry Boutemy’nin harika çiçek kompozisyonları Neşe’nin içindeki şiiri daha da ortaya çıkarır.

Pippo Delbono’yu sahnede canlı izlemek için

Tiyatronun aykırı ismi, birçok anti yorumun öncüsü Pippo Delbono, geçen yıl, 24’üncü İstanbul Tiyatro Festivali’nin çevrimiçi gösterimlerinde Dopo La Battaglia/ Çatışmadan Sonra ile Türkiye seyircisiyle ilk defa buluşmuş ve seyircinin hafızasına tiyatroya dair alışılmışın dışında bir bakış açısının tohumlarını ekmeyi başarmıştı.

Bu yılki festivalde canlı izlenebilecek ‘Neşe‘ ile Delbono’nun kendine has tiyatro anlayışı derinlemesine hissedilebilecek.

‘Hüznün olduğu yere neşe, karanlığın olduğu yere ışık’ taşımak için

‘Don’t Worry Be Happy’ (Bobby McFerrin) şarkısıyla açılan şov, yüzünüze bir gülümseme kondurur ve ‘Endişelenme, mutlu ol’ der daha ilk dakikadan. En başından zıtlıklar ve karşıtlıklar üzerine kuruludur. Delbono hayatın acımasızlığını apaçık gösterdiğinde bile, bundan kurtulabileceğimizi göstererek seyircisine güvence verir. En karanlık çukurda bile neşenin var olabileceğini söyler.  

‘Neşe’ye giden yolu keşfetmek için

Pippo Delbono’nun ‘Neşe‘ için söyledikleri aslında tam da pandemi sürecinde yaşadıklarımızı tarif ediyor. Hepimiz aylar boyunca bir taraftan bilinmezliğin içinde çırpınırken, diğer taraftan da hayata, hayatın bize getirdiklerine karşı direndik ve ayakta kalmaya çalıştık. Aslında Neşe’ye ulaşmak uzun bir yolculuk, eğlence gibi bir an yaşanan ve tüketilen bir duygu değil… Yaşanan her türlü duygu bizi neşeye götüren uzun bir yol aslında. ‘Yaşamın Neşe’si de işte bu noktada değerli. 

Bobo’yu anmak için

Delbono, 20 yılı aşkın bir süredir oluşturduğu ekibinde profesyonel oyuncuların yanı sıra kendi şiirsel evrenlerini sahneye taşıyan hem farklı sanatsal deneyimlerden hem de sosyal olarak dışlanmış ortamlardan gelen sanatçıları bir araya getirir. Aralarında Delbono için çok önemli bir isim vardır. “Benim için bir baba, erkek kardeş, bir oğuldu” dediği Bobo… 1996’da bir psikiyatri kliniğinde tanıştığı, 35 yılını o hastanede geçirmiş olan Bobo, beyin gelişimi sebebiyle çocuk kalmış, sağır ve dilsiz biridir. Bu tanışmanın ardından 23 yıl boyunca kumpanyanın baş aktörü ve can dostu olur. Okuyamıyor, yazamıyor veya konuşamıyor olsa da, doğuştan bir aktör olan, her şeye ve herkese dokunan, göz kamaştırıcı Bobo, 2019 yılında hayata veda eder. 2018 yılında prömiyer yapan ‘Neşe’, ölümünün ardından Delbono’nun içinde kocaman bir boşluk bırakan Bobo’ya bir veda, neşeli bir ağıttır aynı zamanda. Bobo’nun kaybı sonrası Neşe için, “Bobo’dan sonra şov yeniden doğdu. Tamamen aynı ve tamamen farklı” diyecektir Delbono. Bobo’nun küçük bir kuş cıvıltısını andıran sesiyle, onun sahnelerini bir hatıra olarak bırakır oyunda.

Dünyanın tüm sarsıcılığına ve yıkıcılığına rağmen umudu ve hayat ışığını aramaktan vazgeçmeyenler için ‘La Gioia: Neşe’, 4 Kasım Perşembe ve 5 Kasım Cuma saat 20.00’de Zorlu PSM’de sahnelenecek.

Festival biletleri passo.com.tr adresinde ve İKSV ana gişede satışta.

Kategori:Sanat

SON HABERLER

Protokol imzalandı: Çapa'nın bir bölümü Esenyurt Devlet Hastanesi'ne taşınıyor

Depreme dayanıksız olduğu için boşaltılan Çapa Hastanesi, Sağlık Bakanlığı Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi’nin yeni ek hizmet binasına taşınıyor.

Çay içenler daha uzun yaşıyor: Peki ama niye? 

Çay antioksidan içeriği, sakinleştirici etkisi, sağlığa faydaları ve zengin aromalarıyla adeta bir besin deposu.

Yönetmen Stanley Kubrick'in evi 9,4 milyon dolara satılık

Ünlü yönetmen Stanley Kubrick’in 14 yıl oturduğu evi 9 milyon 410 bin dolara (yaklaşık 365 milyon 928 bin lira) satılık.

Hatay Havalimanı'nda onarım: Bir ay uçuşa kapalı

Hatay Havalimanı’nda pist, apron ve taksi yolu (PAT) onarımı nedeniyle uçuşlar 1 Ağustos-1 Eylül arasında yapılamayacak.

Ticaret bakanı: OECD diyor ki Türkiye'de hayat standartları dört kat yükseldi

Ticaret Bakanı Bolat Ömer “OECD diyor ki, son 10 yılda Türkiye’de hayat standartları dört katı yükseldi” dedi.

Işığın ve anlamın ardında bir insan…
Baba Sahne 'en sevilen üç oyun'unu kendi salonunda izleyicisiyle buluşturuyor

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 763 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

İrfan Hüseyin Yıldız: İmamoğlu operasyonuyla başlayan finansal istikrarsızlık MB'nin önceliği haline gelmiş görünüyor

Zeynep Aktaş: Cumhuriyet altını bu hafta en yüksek getiriyi sağlayan araç

Rükzan Sağır: Teknoloji sınırları zorladıkça hukuk ona yetişmeye çalışıyor

Uğur Emek: Üniversite mezunları inşaatlarda amelelik ve motokuryelik yapıyorlar

Sedat Bozkurt: Şimşek, Nebati'den devraldığı ekonomiyi enkazdan daha berbat olarak değerlendirmişti

Nevşin Mengü: Bizde iktidar Boğaziçi'ni ilerici özgürlükçü dünyanın sembolü olarak görüyor

Ümit Akçay: Cari fazlanın yüksek olduğu yıllar, Türkiye'nin kriz yıllarıdır

Gözde Bedeloğlu: Gençler, değil üç çocuk hayal etmeyi, bir su ısıtıcısını bile masraf olarak hesaplıyor

Carl Bildt: Amerika Birleşik Devletleri'nin daha az önemli hale geldiği bir döneme mi giriyoruz?

Savaşkan İskefli: TOFAŞ ve Stellantis arasındaki birleşme, otomotiv sanayisi için hem fırsat hem de sınav

Mehmet Yaşin: 'Sabahçı' modasının öncüleri, kararında sabah içkisinin insanı canlandırdığını iddia ediyorlar

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×