Amerika Philadelphia’da, bir kutuda cesedi bulunan çocuğun kimliği, DNA teknolojisi sayesinde 65 yıl sonra belirlendi. Cesedi bir kutuda bulunduğu için “Kutudaki çocuk” olarak anılan çocuğun Joseph Augustus Zarelli olduğu ortaya çıktı.

Çarşamba günü basın toplantısı yapan polis, çocuğun ailesinin adını açıklamayacaklarını söyledi. Ölümünden kimin sorumlu olduğunu açıklamayı da reddeden polis, davanın aktif bir soruşturma olmaya devam ettiğini belirtti.
Şehrin en eski, çözülmemiş cinayeti olan “Kutudaki çocuk” olayının ayrıntılarını BBC yazdı.
1957 Şubatı’nda, Philadelphia’nın Fox Chase semtindeki ormanlık bir alanda, karton bir beşik kutusunun içinde, battaniyeye sarılı bir erkek çocuğunun kalıntıları bulundu.
Ulusal Kayıp ve İstismara Uğrayan Çocuklar Merkezi’ne göre, çıplak ve kötü şekilde yaralanmış olan çocuk sadece 10 kiloydu ve vücudunda yara izleri vardı. Polise göre çocuk, dövülerek öldürülmüştü.
Çocuğun fotoğrafının bulunduğu afişler şehrin her yerine dağıtıldı. Yerel polis, adli tıp uzmanları ve DNA analistleri, yüzlerce ipucunun peşinde olayı çözmeye çalıştı. Gönüllü dedektifler de olayın çözülmesi için yardımcı oldu.
Amerika’nın Bilinmeyen Çocuğu
Dedektifler, kalıntılardan kimlik teşhisi yapmak için DNA testi yaptı, ancak o günün teknolojisinde numune yetersizdi. Çocuğun kalıntıları, “Amerika’nın Bilinmeyen Çocuğu” yazan bir mezar taşıyla yerel bir mezarlığa gömüldü.
Bir adli tıp uzmanı daha sonra aynı DNA örneğini kullanarak çocuğun akrabalarını teşhis edebildi. Yetkililer, bunun için binlerce doğum ve evlat edinme kaydını inceledi. Bölüm, çocuğun 13 Ocak 1953’te doğduğunu söyledi.
Basın toplantısında gönüllü dedektifler dahil, olayda çalışan herkese teşekkür eden Philadelphia Polis Komiseri Danielle Outlaw, halka, çocuğun hayatının ayrıntılarını öğrenebilmek için yardım çağrısında bulundu.
Outlaw, kimsenin adının ve hayat hikayesinin anlatılması için “bu kadar uzun süre beklemek zorunda kalmaması” gerektiğini söyledi.