Kuruluş belgelerini teslim etmelerinin üzerinden tam altı ay geçmesine rağmen partinin tüzel kişilik kazanması sekteye uğratılan Yeşiller, hukuki süreç başlatacaklarını bildirdi.

Hedeflerini ‘dünyamızın iyice çıkmaza giren sorunlarına doğayı merkeze alan ve toplumların hiçbir ferdini geride bırakmayan somut ve gerçek çözümler üretmek’ olarak tanımlayan Yeşiller, 21 Eylül’de gerekli belgeleri İçişleri Bakanlığı’na teslim etmişti.
Parti’nin internet sitesinde yer alan açıklamada bu süreçte İçişleri Bakanlığı’nın ‘alındı’ belgesini vermediği kaydedildi.
Açıklamada şunlar aktarıldı: “Parti kurmak, Türkiye’de anayasal bir hak ve izne tabi değil. Bu hakkımızı kullanmak ve Yeşil düşünceyi siyasi platformda güçlendirmek için 21 Eylül’de Siyasi Partiler Kanunu’nun 8’inci Maddesi’nde talep edilen belgeleri İçişleri Bakanlığı’na teslim ettik.
Partimizin kurucu üyeleri ve avukatlarının defalarca telefonla ve bakanlık binasına giderek yetkililerle görüşme talebi, CİMER üzerinden yaptığımız başvuru, resmi yazışmalar yanıtsız kaldı. Pandemi koşullarının yaratabileceği olağan gecikmenin ötesine geçen bu duruma çözüm bulabilmek için işlettiğimiz bürokratik mekanizmalar tükendi. Geldiğimiz aşamada artık siyasi parti kurma hakkımızı hukuki yollarla savunmaya başlıyor, 22 Mart itibarıyla hukuki süreci başlatıyoruz.”
‘Temsil ve örgütlenme hakkının önüne koyulan görünmez engel’
Yeşiller Partisi’nin ‘Türkiye’de anayasal hakların hiçbir nedenle engellenemeyeceği bir demokrasiyi’ savunduğu belirtilen açıklamada şöyle devam edildi: “Geçtiğimiz altı aylık süreçte yaşadığımız deneyim bu arayışın haklılığını gösterdi. İklim krizine referansla ‘Evimiz yanıyor’ çağrısıyla çıktığımız yolda hukuki süreci başlatmanın kuruluş heyecanımızı bizimle paylaşıp birlikte siyaset yapmak isteyen herkese ve hayvanı, havası, suyu, toprağıyla haklarını savunduğumuz doğaya karşı borcumuz olduğunu düşünüyoruz.
İnsanların doğayla uyum içinde, özgür ve eşit olarak yaşadığı Yeşil bir dünya ve ülke için siyaset yapıyoruz. Partimiz geleceği ve yaşamı temsil ediyor. Hakkımıza sahip çıkacağız. Sadece bu altı ayda yaşanan ekolojik, sosyal, ekonomik, siyasi krizler bile daha fazla vakit kaybetmemenin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Tüm ülkede temsil ve örgütlenme hakkının önüne konan bu görünmez engeli aşmak için adalete başvuruyoruz.
Çoğulculuğa dayanan, çeşitliliği zenginlik sayan, şiddetsizliği temel alan, barış içinde yaşama inanan, doğrudan demokrasiyi hedefleyen Yeşiller Partisi’nin hukuki ve siyasi mücadelesi devam edecek.”