Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, özyönetim açıklamaları nedeniyle dokunulmazlıkları kaldırılması istemiyle haklarında fezleke hazırlanan beş HDP’li için “Dokunulmazlıklar parlamentonun gücünü korumak amaçlı geliştirilmiş bir araçtır. Tek başımıza AK Parti olarak karar vermeyiz” dedi.

Fotoğraf: DHA
Adalet Bakanlığı, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yanısıra partinin ağır toplarından Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder ve Selma Irmak hakkında dokunulmazlıkların kaldırılması istemiyle hazırlanan fezlekeler Meclis’e sunmuştu.
Beş isim hakkında 26 Aralık 2015’teki Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Olağanüstü Genel Kurulu’nda ‘özyönetim’ ilan ettikleri gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı.
‘Silahlı terör örgütüne üye olmak’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’ suçlamasıyla hazırlanan fezlekede, Anayasa’nın 83’üncü maddesine dayanılarak ‘dokunulmazlıkların kaldırılması’ talebinde bulunulmuştu.
‘Bu meseleyi bir siyaset aracı olarak görmemek lazım’
NTV canlı yayınına katılan Kurtulmuş, “HDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılması konusunda nasıl bir yöntem izlenecek?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Demokrasiyi korumak için atılması gereken bir adım. Bu meseleyi bir siyaset aracı olarak görmemek lazım. Siyasette güç elde etmek için kullanılacak bir mekanizma olarak görmeyiz. Dokunulmazlıklar parlamentonun gücünü korumak amaçlı geliştirilmiş bir araçtır. Tek başımıza AK Parti olarak karar vermeyiz.”
‘AYM sınırlarının dışında hareket etmiştir’
Kurtulmuş, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün AYM’nin ‘hak ihlali’ kararı almasıyla tahliye edilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararı eleştirerek, “Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” demesinin ardından başlayan ‘bireysel başvuru’ tartışmasına da değindi.
“AYM kararları üzerinde tartışılması bile Türkiye’nin gerçekten bir hukuk devleti olduğunu ortaya koyuyor” diyen Kurtulmuş, partinin diğer kurmayları gibi AYM’ye ‘bireysel başvuru’ hakkının AKP’nin iktidar olduğu dönemde geldiğini hatırlattı.
Kurtulmuş şöyle devam etti: “Hükümetle görüş farkı yargı-yürütme ayrılığının kanıtıdır. Bu süre içerisinde AYM görüşünü ifade etmiştir ve bu karardan önce hiçbir siyasiden bu dosya ile ilgili hiçbir görüş belirtilmemiştir. AYM keşke esasa ilişkin hiç yorum yapmasaydı. AYM sınırlarının dışında hareket etmiştir. Bu tür konular konuşulur. Uzun müzakere edilir, her yasanın bir de etkisi var. Etki analizleri ortaya konulur, uygulamada faydalı olacağı anlaşılır, bu konuda belli bir konsensüs oluşursa, böyle bir yasa hazırlığına gidilir.”